Güneşe doğru misket oynardık, ezanı değil siren sesini beklerdik.
Koşmak için değildi giydiğimiz çuvallar, üşüyorduk sadece ısınacaktık.
Bezden evleri olanlar zengin sayılırdı bizim ev taşların altındaydı.
Sabah olunca koştuturduk kamyonla gelen amcalara doğru.
Birbirimizle yarışırdık iște, kim daha çok ekmek alacak diye.
Biliyormusun biz aslında beş kardeşiz bir abim bir de ablam varmış.
Abimi melekler almış dedi annem, cennette bizi bekliyor muş.
Ablamsa onu hâla özlüyorum karanlık yüzlü insanlar götürdü, keşke kurtarabilsem.
Ya annem ,onun üzüntüsünden gözleri artık görmüyor hep babam anlatıyor ona heryeri.
Aslında biz çok zenginmişiz dedem anlatırdı yerin altı hazine doluymuş.
Ama demirkanatlı kuşlar bu yüzden bizi öldürmek istiyor, kuşlar şarkı söylemiyor ki.
Ben büyüyünce doktor olmak istiyorum zaten öldürmek isteyen çok bense yaşatmak istiyorum.
Gel pisi pisi , bak bunun adı tekir çok seviyorum onu, en yakın arkadaşım.
Yemeğimi onunla paylaşıyorum, ben namaz kılarken sırtıma zıplıyor.
Kuyruğunu tutunca maav diyor, beni tırmalıyor ama olsun onu çok seviyorum.
Annem diyor ki bir gün güneş bizim için de doğacak.
Ve biz yine eski günlerdeki gibi mutlu ve huzurlu olacağız.
Belki de bir daha asla...
Kayıt Tarihi : 9.10.2019 16:22:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!