Ölüm gibi gel… ansızın gel! Öyle bir gel ki savunmasız kimsesizken gel! Uykumda yakala! Sinsi bir kalp krizi misali gözlerimi açmama bile fırsat koymadan gel! Ne bileyim bir sonbahar sabahı mesela, toprak kokarken etraf inceden yağmur yağarken gel.
Gel sevgili! Bırakıp gittiğin gün üzerime düşen moloz yığınlarının altındayım hala, ”sesimi duyan var mı” diyenlere sabırla ses vermeden bekliyorum! (seni)
Yara bere içinde her yanım!
..
Her sonbahar geldiğinde içimi bir buruk acı kaplar.Düşecek bir yaprak gibiyim apansız.Asırların kahrını çeken bir kağnıya benzetirim yüreğimi.Bırakıp gittiğin soğuk, ayazlı geceler boyu resmin düşmez ellerimden.Soğuktan pembeleşen parmaklarımla tutmaya çalışırım ellerimde seni.O ilk aşk heyecanıyla, çarpık-çurpuk yazılarınla ilk mektubundaki 'Seviyorum seni' dediğin satırları okurum çocuksu...
Her cümlesine yokluğunu yüklediğim yazgımı anlatırım doğadaki kır çiçeklerine.İnler dağ, taş.Erir karşımda görkemli yükselen Torosların zirvesindeki karlar.Rüzgârlar yalnızlığıma eser teselli vermek umuduyla.Dalgalar kayaları döver durur acımasız.Bulutlar gözyaşlarını yağmurlarla döker.Matemlidir denizler, gökyüzü, evren.Çağırdım tekmil ezgileri yokluğuna.Ağlar sensizliğe benimle doğa...
*(Kelebek Gazetesi/Ü.Yaşar Oğuzcan'ın Seçtiği/Sizin Köşeniz/13.09.1981)
..
Sonbahar gibiyim bu akşam,
Kollarım kırılmış,
Hayallerim solmuş,
Dökülüyorum yaprak yaprak...
..
Kederim yüreğimden aşıyor zaten
Sararma sen de ne olur sonbahar
Biliyorum sonunda bahara ereceksin
Benim elimde ise sadece hatıran var
..
sene iki bin on, mevsim sonbahar,
kim bilir ömrümüzde kaç bahar var,
ne günler gördük, ne karanlık geceler,
umutluyuz yarından, nurlu sabahlar var.
..
Her sonbahar, odamın pencerelerini sımsıkı kapatıyorum;
Yokluğun eser de üşütür diye...
Her ilkbahar, odamın pencerelerini sonuna kadar açıyorum;
Varlığınla doğacağım nefes gelir diye...
..
Bir Sonbahar günü Geleceğim kapına.
Eylülde
Haziran 1982 Fenertepe-İstanbul
..
Biz ortak bir rüzgarda,
Uçuşan sonbahar yaprakları gibi,
Birbirimize değmek için savrulmaya razı olduğumuz,
Değincede rüzgarı unuttuğumuz...
..
Düşen sararmış her sonbahar yaprağı,
Kuruyan bir öpüştür dudadklarında…
Gözlerinden dökülen her ıslanmış gözyaşı,
Nemlenmiş bir ölümdür yanaklarımda…
..
ADAM GİBİ ADAMDI (HİKAYE)
Ilık bir sonbahar rüzgârının gönüllere ferahlık veren, tenleri tatlı dokunuşlarla gıdıklayan bir günde, güneşin günün son saatlerini keyfince geçirdiği saatlerde Erzurumdan Ankaraya esrarını içinde taşıyan bir yolculuk başladı. Seyir gecenin içine, karanlığına doğru ilerliyordu. Issız tenhalıklardan, tepelerden ve ağaçlıklardan kimi zaman çakalların hüzünlü şarkıları, kimi zaman sırlara salan gece kuşlarının gazelleri, gizemli ses karışımları, romantik ayı ve parlak yıldızları üzerinde taşıyarak şarıl şarıl akan ırmakların ve derelerin aşk şarkıları, yerleşim yerlerinde, viranelerde ise köpeklerin aya karşı, geceye karşı, kırık kalpli ulamaları belki de yalvarışları zifiri karanlığa ses veriyordu. Bazı sesler nakaratlı seslerle yürüyen ve havaya soluyan rayların sadık dostuyla geceye renk katarken bazısı hüzünlendiriyordu.
......
...
..
Ayrılıkların başkenti otogar ve mevsimi hep sonbahar,
Ben bir ağaçtım ormanı olmayan ve sende dalımda bir yaprak
usulca süzülüp ardına bakmadan karıştın bir karayele...
..
Ağaçlar arasından geçerken rüzgar,
Dökülür birer birer sarı yapraklar.
Sonbahar mevsimi bu,şaka olur mu?
Soyunmuş kadın olur bütün ağaçlar.
..
Alıp gidiyor renklerini çiçeklerden bahar
Geriye saramış resimler kalıyor
Nasıl üşüyor ellerim bir bilsen nasıl
Daha ne kadar sürecek bu yalancı sonbahar
..
Gözlerim uzağı yakın sanarak
Kımıl, kımıl seni aranırken gel
Ruhum sonsuzlukla oyalanarak
Bir sonbahar gibi sararırken gel
..
Aşk,belki de sana kapalı bir pencereden bakmaktı.
Tutmayı o kadar çok isteyip de sadece görebileceğini anlamaktı.
Senin o ilkbahar gözlerine bakıp,sonbahar gibi ağlamaktı.
Aşk,belki de kaybedeceğini bildiğin halde çırpınmaktı.
..
Sonbahar serper, yorgun mavilikleri kireç duvara...
(the Fall spreads
a weary blueness
to the whitewashed wall.)
..
söylesem derdimi anlamaz halin
sonbahar akşamı gözümde hayalin
haykırmak isterim yoktur mecalim
seviyorum seni anla be zalim
..