Sonbahar rüzgarını etrafımda sessizce estiriyor
Elimde değil bu aşkın en acı tarafı benimle, espiri yok
Hayallerime kurduğun bir tuzak kalbime engel, kalbine engel
Estiriyor yine acı dolu rüzgarını sonbahar, dayanırım ulan yeter ki sen gel
Rüya denilen her şey eminim ki benim beraberimde yığıldı
Yıllar geçerken yüzlerce roman okudum, her satırı kalbe bastığım bir yığındı
En sonundayım sevda tepesinin, aşk denilen kadın bakıyor kalpten
..
Sonbahar Güneş'i gibiydin,
Varlığı ile Yokluğu belli Olmayan...
..
Ne geçmiş yıllarıma yanarım
Ne de geçecek olanlara
Yazın son demine gebeyken sonbahar
Sararmaya yüz tutmuş yeşili
Seyredemessem gözlerinde
Okşayamassam yüzüne düşen kızıllığın ateşini
Ve yakalayamassam
..
Yoksa mevsim şimdi gerçekten sonbahar mı
Ölümden gayrı yaklaşan bir haber var mı
..
güne sen düştün
Nil kadar gözyaşın
yüreğinde yanardağ
yıllarca birikmiş acıların
ödünç defteri günleri kemirmiş
takvim yapraklarında hep sonbahar
..
Deli gönlüm eylül yine geldi
Suskun dudakların konuşmuyor
Nerde o gülümsemen nerde umutların boynunu bükmüş ağlıyor
Sararmış yaprakların sonbahar meltemine karışmış seninle duyguların çevreye uçuşuyor
Yalnızlığı hatırlatıyor bu mevsim
Kırgınlıkları aşk çiçeklerinin solmasını
Gidip gelen duygularımın sonbahar rüzgarına karışmasını
..
Bugün ilk kez
Soğuk esti rüzgar.
Üşüdüm biraz.
Bağ, bahçe sessizleşti.
Yok artık
göğü yaran kırlangıçlar.
Ağustos böcekleri,
..
Sonbahar aşkını da
Yaşamak,
Tatmak isterdim,
Tıpkı ilkbahar aşkı gibi.
Nasıl ki baharda canlanır hayat,
Yaprak açan ağaçlarla,
..
biz seninle bir sonbahar sabahı tanışmıştık...
dökülen kuru yapraklar arasında sen;
sen yeni yeni yeşeriyordun...
sararmamıştı benzin ve henüz yeni biri için
fazla güzel gülümsüyordun, etkiliyordun...
ara ara gözlerim ilişiyordu sana,
yakalanmaktan çok utanıyordum...
..
Ne zaman sonbahar gelse, sarı sarı yapraklar düşse dalından ve sürüklense rüzgarın önünde bir yaprak. Ne kadar ısıtırsa ısıtsın dağları, ovaları güneş; ne kadar sıcak ve parlak olursa olsun gökyüzü, üşürüm, ürperirim içimden! .. Üstüme üstüme yürür hüzünlü güz günleri...
Bilirim ki, acılardır yüreğimde yankılanan ve içimdeki sevdadır acı veren her andığımda yurdumu. Şimdi her zamankinden daha yorgun ve çaresizim. Her zamankinden daha çok muhtacım sana anlıyor musun? Özlemin içimde ateş olup yaksa da vucudum buzlar içindeymiş gibi titriyorum! .. Dışarıda kırk derece sıcak var, insanlar serinlemek için habire sulara koşuyor ama ben kar altındaymışım gibi titriyorum, üşüyorum. Anlıyorum ki, beni hiç bir şey ısıtamayacak senin kollarından ve sıcak sevginden başka...
Hicran dilsiz, yaş gözsüz, mevsimler güz
şair suskun, şiir suskun, tar sözsüz
yine boyun büktü akşamlar öksüz
geldi hazan, yine efkar, yine ah-u zar
..
Sensiz ve uykusuz gecelerin ertesinde
Yanan mumun titrek alevi gibi
Üşümekte yazda kalan çıplak bedenim
Hüzünlü bir sonbahar akşamının
Yaprak dökümü esintisinde
Mahşer yerini andıran kalabalığın içinde
..
Ne hasretler yaşanır, bir damla gözyaşında
Süzülürken kirpikten, hüzün dolar duygular
Bazan ümit yeşerir, Aşkın dilek taşında
Çiçeklenir ağaçlar, mevsim olur ilkbahar
Esse de tüm hüznüyle, sonbahar rüzgârları
İnan bana çiçeğim, sevgimiz solmayacak
..
Ölüm sadece bir duraktır, son durak değil.
Yaşadığımız süreyi kasvetli bir havaya mahpus etmektense,
Umutları durmadan katletmekten se,
Olduğumuz yeri su gibi yeşertmeli,
Yeşertmeli ki umutların rengi beyaza çalsın.
Bahar geçsin yaz gelsin,
Sonra sonbahar gelsin,
..
Ölüm sadece bir duraktır, son durak değil.
Yaşadığımız süreyi kasvetli bir havaya mahpus etmektense,
Umutları durmadan katletmekten se,
Olduğumuz yeri su gibi yeşertmeli,
Yeşertmeli ki umutların rengi beyaza çalsın.
Bahar geçsin yaz gelsin,
Sonra sonbahar gelsin,
..
Hazan mevsimi geldi yine
Yaprak dökümü
Ömrünün son demleri gibi insanın
Onca yaşanmışlıklara inat
Hiçbir şey tam değil!
Vakit geldi şimdi sonbahar
..
Hüznün diğer adıdır sonbahar
Ömrünü doldurmuş,
Sararıp solmuş yapraklar
Düşerken tek tek dallarından
Gidenleri getirir hep aklıma
Gazel olmak, ya da savrulmak
Her canlının kaderinde var
..
Bir sonbahar sabahı,
Sararmış ve dökülmüş yapraklar,
Ardı sıra kesilmeyen mutsuzluklar,
Köşeye çekilmiş ağlayan insanlar,
Hasretinden solmuş kırmızı güller,
Sesi kesilmiş bülbüller,
Ne olur söyleyin bana,
..
Bir sonbahar esintisine kapıldım yine bu gece.Sana hasrettim,seni özledim.Bir damla yas dökülü verdi gözlerimden fark etmedim yağmur damlası sandım oysa yüreğimden gelen ılık bir esintiydi üşüdüğümü hissetim ellerim titredi yüreğimde ne varsa yas olup akıverdi gözlerimden ama yinede seni bekledim bıkmadan usanmadan acaba neredeydin şuan sende benim gibi üşüyor muydun yüreğindeki esintiler yaş olup akıyor muydu gözlerinden şuan belkide fırtınaya kapılmış dalından koparılmış bir yaprak misali savruluyorsun rüzgarla birlikte sürükleniyorsun başka sevdalara başka şehirlere ama yinede baksa sevdalarda da olsan başka şehirlerde de olsan ben seni özlüyor seni düşünüyorum bazen kendimle dertleşiyorum neden diye soruyorum kendime neden hayatımda tek sen varsın ben sensiz neden yapamıyorum ama bu sorularıma bir türlü cevap bulamıyorum belkide hani söylerlerya bazı şeyler anlatılmaz sadece yaşanır ben seni bile yaşayamıyorum çünkü giderken sadece kendini değil benide benden alıp götürmüşsün beni bana bıraksan seni sana olan sevgimi binlerce kez yaşardım oysa sen okadar insafsız çıktın ki kendinle yetinmeyip benide aldın götürdün bilmediğim yerlere belkide suç bendeydi sana sevgimi söylemeliydim ama korktum seni kaybetmekten beni bırakıp gitmenden korktum oysa bende biliyordum sende beni seviyordun bunu gözlerinden anlayabiliyordum ama yinede korkuyordum senin yanındayken üşümezdim ben oysa şimdi soğuk içime yüreğime işliyordu yoktun bende gitmişdin kim bilir şimdi kimin gözlerine bakmaktasın kimin ellerini tutmaktasın şimdi daha iyi anlıyorum bitanem sen aslında benden çok uzaktasın.seni seviyorum… irfan demirel
..
aksam olunca
bir sonbahar sisi çoker
yùzùmùn eskiyen çizgilerine,
birer birer soluverir
en ince gorùntùleri,yasamin
ve yasamimin.
aksam olunca
..
Kış bir savaş, yaz barış; bir vedadır sonbahar
Ölülere can verir, bir sedadır ilkbahar
..