Sonbahar ortasındayız,
Ekim 12
Ne yapraklar kızarmış umurumda
Ne havalar kapanmış.
Aşktan korktuğumu söyledi Yalçın
Onu da takmıyorum.
Kendimi de geçtim bugünlerde
..
Bana hergün sonbahar
İlk defa bugun üşümüyor yüreğim
Gönlümde hergün yaprak dökümü var
İlk defa bugün sararmadı bahcemdeki topraklar
Gittiğin gün başladı gönlümdeki heyelan
Gün geçtikçe kayıp gidiyor bastıgım topraklar
Bana her gün sonbahar
..
Bir İlkbahar isteyişi gibiydi gelişin, çoşkulu ve dinamik Sırtını herşeye çevirmiş, sadece odaklanmış o an’ın gelmesine dua edercesine … Öyle ya birbirimizi arzuluyorduk ben Kış’ dan çıkmış yıpranmış ama ne kadar acı yaşadıysam da yorgun değil. Sen ise, seni daha önce bildiğim gibi hırçın, ne istediğini bilen
İlk zamanlar çok çekinir derler aşıklar. Ben öyle de değildim bazen içimden anne deyip bağrıma basmak gelirdi, belki de ver Yansın hareketlerim mutluluğumu buldun mu sorusuna, olumlu cevap verebildiğimdendi.
Mutluydum yüzünü rüzgâra dönüp taze esen ilkbahar rüzgârları böğrünü, vücudunu tokatlar gibi Özgür ve hür olmak vardı rüzgârın hissettirdiği gibi yan yana uzun bir yolculuğa çıkmak gün doğuşunu ve batışını izlemek BarışManço’ nun 2023’ ünü işitmek Ne pahasına olursa olsun ayaktayım sözünü bu parçada anlamak gibi … Şiir yazardım, eskisi gibi değil hep seni örnek alarak Konum ise senden birer parça Türüm ise hep mutluluk ilk zaman ümidi kestiğim anlar vardı bir Mektup da yazmıştım(kapıyı çekercesine) . Vermedim onu ve iyide yapmışım vermemekle. Cevap olsun diye yazmıyorum bunları Okuyan; bir yaşamışlığın sonuçlarını, belki örnek alarak belki kim bu sorusuna cevap bularak okuyacaktır. Zaten eskileri anlatmıştım …
Ve Ayrılmıştık başlayış gibiydi Bitiş, Sonbahar rüzgarlarıydı, o an içime soluyup koklamak istediğim. Pişman değildim yaptıklarımdan her bitiş bir başlangıçdı
Ve şimdi Sonbahar’ dan çıkmış daha güçlü, kendinden emin.
..
Gösterdin kendini mevsim sonbahar
Doğup yeşermişti kalbimde ışkın
Görmüştüm ben seni mevsim sonbahar
Böyle bitti işte içimde aşkın
Aylardan sonraysa baktım da sana
Bir iz bulamadım vefadan yana
..
Şu bankta oturan varya,
O benim.
Ve bu müzik bana eşlik ediyor,
Ne yapıyorum ben orda?
Sudaki yansımamı seyrediyorum,
Ve dinliyorum içimde konuşan beni.
..
Bitmeyen zamanlara gebedir gönlüm şimdi,
Yazdığım bu satırlar bir hasretin öyküsü.
Bir kızıl rüzgar esti gönlüme yağmur indi,
Dudaklarımda hâlâ bir sonbahar türküsü.
Takvimden yapraklar birer birer düşerken,
Biraz bekle birtanem daha vakit çok erken.
..
Bırak ellerin ellerimde kalsın,
Bırak gözlerin gözlerimde kalsın,
Bu sevdamız uzunca bir yol alsın
Sonbahar geldi işte...
Bu mevsimde hüzün sarar herbir yanı,
Alacakaranlıkta bile muhabbetin rengi sarı,
..
Adını Ankara yazdım sokaklarına Gözlerini bıraktım gözlerimde Adımlarını sokaklarında Adını Ankara yazdım Sonbahar mevsiminde yapraklara savruldukça bir daha gelsin diye Adını Ankara yazdım
..
Bir sonbahar akşamıydı bırakıp gittin
UNUTMA o günü daima hatırla
Geri dönme bana
Sitemim yalan sevdalara
Her yağmurda beni hatırla
Ağlasın gözlerin haykırsın dünyaya
..
Doku.....ilk ilmiğe... kendini.... sonrasına. dünyayı sar.... kıvrım.. kıvrım... göreceksin... hüzün bahar...sevinç.. sonbahar.. Sen halınıı. doku.... dövüldükçe kıymetlensin........
..
Birbirine uzak dikilmiş iki fidan gibi
Büyüdükçe birleşecek yüreklerimiz
Uzadıkça dallarımız, döküldükçe yapraklarımız her sonbahar
Avuçlarımızda tek bir hazan yaprağı hem de kehribar
Ne zaman ki dallarımızı basacak atkestaneleri
O zaman açılacak gözlerimiz
Kim bilir belki bir sonbahar ertesi, kelebeksiz bir gecede
..
Mevsim sonbahar
Soldu yapraklar
Ve çiçekler
Dökülüyor toprağa
Tüm güzellikler
Mevsim sonbahar
..
Darmadağın bulutlar, gökyüzünde isyan var bu akşam. Bu senin türkün gibisi yok işte. Bakma bana öyle, saçlarını rüzgara vermeseydin ya. Ben rüzgar mıyım, ben rüzgar... Ellerin tutarken acılarını, namlunun ucunda ben olduğumu unuttun. Boş ver artık benim için giyinme o mavi elbiseni...
Darmadağın işte darmadağın hayat ve yoruldum, inan ki yoruldum, peşimde sürüklemekten gökyüzündeki bütün yıldızları. Sarı bir sonbahar uykusu bu uyuduğum, ve tel örgünün ötesine ait, bütün gördüğüm senli rüyalar.
Bu benim ülkem mi, çocuklar umuda taşır kaygılarını, bu benim ülkem mi? Yine aklımda dumanlı dağların kekik kokusu ve isyanım güle düştü bir Kürt kızının zeytin karası gözlerinde. Ey Fırat kardeşin Nil sessiz sedasız akıp gitmekte, öykülerin en kalabalığına doğru. Sen boşuna başını taşlara vurup ta çağlayıp durma. Kimseler duymuyor işte içimdeki isyanı. Duyan yok! Oysa sesimizin yettiğince bağırıp durmaktayız gecenin ortasına. Darmadağın bulutlar.
Fırtınaya karışan sensizliğin sarı gölgesi değil artık, fırtınalar bile uykuya dalıp gitti namluda. Sessiz bir bebek uykusudur, aklımda ağlayan kadının gözyaşları, sessiz bir bebek uykusu anne. Rehin kaldı masallar Dicle'nin öteki yakasında. Varın söyleyin o sonbahar saçlıya, benim öykümü şimdi yıldızlar bile unuttu. Unutsun bu türküyü, unutsun bu şiiri ve duvardan indirsin artık o afişi…
..
Hüzün mevsimidir sonbahar
Ayrılık çanlarının kulakları sağır ettiği dayanılmaz bir melodinin başlangıcıdır
Hatıralar kalır yaşanan koca bahardan
Silip götürür bütün umutları ardındaki göz yaşlarına bakmadan
Bir yalnızlık vaktidir sonbahar,sokaklar sessiz kalır
Neşeyle koşan çocukların yerini acıyla uçan yapraklar alır
Anılar canlanır ağlamaklı olan gözlerde
..
Sonbahar gelir çatar,
Ağaçlar sapsarı,dökülür yapraklar,
Aşklar çoğalır ya da yeniden başlar,
Herkes üstünde montla gezer dolaşırlar.
Sonbahar gelir bakar,
İnsanlar camdan bakar,
..
Dallarda sarı sarı yapraklar.
Solgun renklerinde ıstırap var.
Dünyayı saran hükümranlıktan
Kötü haber var
Yapraklar hasta,
Sonbahar yasta…
..
Belki birgün sonbahar hüznü çöker ansızın,
Hep vakitli vakitsiz eser mahihülyalar,
Keskin bıçak dayanır elindedir gamsızın,
Alamıyor canımı ondan başka neyim var.
Bir sen varsın bilirim bu baharı yaz eden,
Bir canım var bir canım, ölüme de naz eden,
..
Sonbahar yüzlü bir palyaçonun düşleri süzüyor kalemimden, cesaretinin sayfalarına doğru. Üstü kırmızı anılarını topla ve sor ona, ‘peki ya umut? ’.
..
Bir baktım herkes terketmiş beni, neresinden tutacağım hayatın. Yaşlanmış hayallerim, kırlaşmış saçlarım, baston ister sızlayan dizlerim, cam kenarı gözlerim. Sonbahar hüznü yüreğim. Ellerim koynumda bir dost sesi bekler gibiyim...
..
Ritmi bozuk sesler çıkıyor parmaklarımdan.
Şimdi vakit geç ve ağlamaklı sonbahar...
Yağmur gelecek bulutlar ürkek ve sensizliğin alkole sebep...
Deniz kokuyor ihtiyar sokaklar,
Sokak lambalarının mesaisi bitmek üzere...
Gün başlamak için hazırlığını yaparken gece gitmek üzere...
Şimdi vakit geç ve sonbahar ağlamaklı...
..