Yıllarca aynı rengindeydi bu sonbahar yaprakları.
Boynu bükük çaresizdi, ruhu ölmüş gözyaşları.
Müptelası gibi dolanırdı etrafta, duman altı ayyaşları.
Issız sokaklarda sünmüş, alkol kokulu savaşları.
Emilmiş kanı sonsuza dek, ruhu solmuş ölmüş çiçek.
Kalbindeki zehirli sarmaşık, bedenini sarmış vermemiş ışık.
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim