Ne yağmurlar yağdırdın sokağa da silemedin geçmişimi
Limansız bakışlara utandırdın aşkı palamarsız kaldı ellerim
Urganında boynumu peşin sıra götürdün de, mavilere gömüldü düşlerim
Güneşe emirler yağdırırken arkandan onu da kaybettim karanlığın da
Uzaklara bakarken düşen her yaşta kalbimi ağır yaraladın
Seni sevdiğim güne lanetler yağdırıyorsam yağmurlar boyunca
Kanayan yanlarını zarf içinde sana gönderiyorum kalbimin
Sessizce ağlamayı beceremedim hiç sevilmeyi de hak etmedim
Beceriksiz gidişlerim oldu çoğu kez geri dönüşle sonuçlanan
Neler bırakıldıysa aklımın uçsuz bucaksız sahipsiz yakarışlarında
Sen hep geçmişe bakıp ağlarken karşında ve şimdiki zamanda
Ağlattığın ve bir göz ucunda yitirdiğin beni kana buladın…
Hiçbir şeydim çoğu zaman şerefsizliğinin yol ayrımında
Sana git derken bile seni kaybetmekten korkuyordum
Küfretmeyi sen öğrettin şair dilime nefreti yüreğime…
Sen gözümün içindeyken bile başkasının yüreğindeydin
Hak etmediğim aşkı yaşamadığım yanlarıyla yazmaktayım
Seni vezir eden bu kalem rezilde edecek bir gün, peşindeyim
Düştüğü yerden kaldıracağım gururumu sustuğum yerden haykıracağım
Aşkın santimini hak etmedin hele ki giderken yıktıklarının altında kalacaksın
Gün gelecek hesap sorulacak ve bil ki mahşeri beklemeyeceğim…
Alınıp verilen ne varsa hepsini yerine koyup da gitmekteyim senden
Yıldızlardan geçmişine dilekler yağdırmaya devam et tükeneceksin
Aşkı sana yakıştırdığım günüme lanetler yağdırıyorum
Unutma sakın aşkta nefrette tek taraflı yaşanmıyor
Ve sana ne kadar yakıştırdığım imge varsa sıfatsızlığınla anlamsız kıldın
Yalnızlığı ufkuma kaldırdın doğuyor perşembeyle yeniden
Eskimiş aşklar pazarından sana bir yürek burukluğu bulup çıkarabilirim
Sahibini yitirmiş şiirler bulup boynuma kolye yapıyorum da
Kendini kaybetmiş kişiliksiz kişilerce gasp ediliyorum
Hükümsüzdür sıfatsızdır bir o kadar da hain ve de esmer
Kahverengi gözlerin hepsini oyup boynuma kolye yapacağım
Sokak köpeği kadar kıymet bilseydin de kaybetmeseydin
Ama demiştim sana vezir eden kalemim gün gelecek rezilliği asacak boynuna
Kalbimin kanadığı her dakika ve beddua etmeyi sen yakıştırdın kalemime
Şimdi gittiğin geçmişinde pişmanlıklarınla ve bet bahtınla perişan olmanı bekliyorum
Demiştim nefretim aşkımın eseri ve boynunda son vebalim
Mahşere kalmayacak hesaplaşmamız göreceksin yıldızlardan dilek tut tarihine
Şiir hiç kimseye sana yakıştığı kadar yakışmamıştı…
İtirafta bu ya şairlik başa başka türlü bir bela, türkü tadında…
Kaybettiklerine gün gelecek yanacaksın
O zaman anlayacaksın ama tokat indirecek geçmiş zaman suratına, ağlayacaksın…
Ki benim her şiir yazdığım kendini bulunmaz Hint kumaşı sandı
Zaten tarihin çöplüğünde bir daha izlerine hiç birinin rastlanmadı…
Kayıt Tarihi : 6.10.2008 00:11:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Osman Coşkun](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/10/06/son-vardiya.jpg)
TÜM YORUMLAR (1)