Kara bir trenin son vagonundaki
15 nolu koltukta unuttum
En güzel inançlarımı…….
Mabedlerimde paklamıştım yalan yanlış
Kendimce masum günahlarımı……….
Kurtuluştu kimi zaman,
Kimi zaman sessiz bir serzeniş,
Kimi zamansa kendi gerçeklerimden
Koşarcasına bir kaçış……..
Hatalarımda oldu kimi zaman,
Zor soruları hep en son cevaplamak gibi…
Acılarımla yüzleşmeyi öğrenemedim hiçbir vakit,
Hep kaçtım ve hep ardımda bıraktım…
Sevgili dostumun da dediği gibi,
Ve an geldi,
Dolaştı bacaklarıma,
Düştüm işte……..
Kara bir trenin son vagonundaki
15 nolu koltukta unuttum
En güzel rüyalarımı…….
Hayallerimle avunup,uyumak istemediğim,
Ama uykuya yenildiğim gecelerde gördüm,
Karabasanlara galip gelen hayal sevdalarımı……….
Hayaldi kimi zaman,
Kimi zaman iki saniyelik bir düş…….
Mutsuzluk ağaçlarının altında ıslanırken umutlarım,
Sarı bir güneş sıcağında kurumak,
Masmavi bulutlar üzerinde gezinmekti
Belkide o iki saniyelik an…….
Kimi zaman,
Firari bir aşka koşmak gibiydi rüzgardan daha hızlı,
Ve kimi zaman,
Acılardan kaçıştı ardında izler bırakmadan……..
Kara bir trenin son vagonundaki
15 nolu koltukta unuttum
En güzel sevdalarımı……..
Acımasızca çiğnenen,hesaba alınmayan duygularım,
Ve yürekliliğimle kimseye savunamadığım aşkım……..
Lunaparka gittim
Ama eğlenmiyordu yüreğim…….
Bütün yaşadığım mutluluklar bana,
Ben ise lunaparka aittim……..
Dalga geçmedim hiç palyaçoların gülümsemeleriyle,
Ve hiç korkmadım bu kez
Dönme dolaptan düşüp ölmeye…….
Kara bir trenin son vagonundaki
15 nolu koltukta unuttum
Hayatımı……..
16.05.06
Kayıt Tarihi : 17.5.2006 10:14:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Pınar Koç](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/05/17/son-vagon-sadece-12-koltuktu.jpg)
o anlar yüreğimizden fışkırırcasına çıkan sözcüklerin yanardağlarıydı...bin yılların uyuttuğu ve bireden bire aşka gelen lavların derin den homurdanarak yanarak yakmaya başladığı zamanların küçücük anlarıydı ....2 saniyelik düş....bir ömür kadar uzun.....
asırlar kadar düşündürücü ve asırlardır kara trenlerden gelen öykülemlerimiz...
ve aşkın dağlar kadar sabırlı savaşı başlar ....yeşil bahar serilir ren armonisi çiçeklenir....flora dev dev uyanır....anlardık ki yağmur ve güneş olmazsa yaşamazdı toprak ve kururdu çatlardı dudaklarımızdaki öpücükler gibi...
anlardık ki yaşamışız acıyı ki doğurmak için tatlıyı....bebelerimize....
heybelerimize doldurduğumuz hayatımızın taşması olarak düştü yere ve topluyorum şair koşma geri vereceğim sevgilerimle......
aşkla kal sevgiyle kal....
TÜM YORUMLAR (6)