Son Tango Şiiri - Mehmet Akif Han

Aşıktı kadın
Bir sarmaşık gibi
yüreğini sardığını hissetti aşkın

3. sınıf bir pavyonun
konsomatristi
ilk gençlik aşkından beri
tutmadı hiç bir erkeğin elini
sıcaklığını hissederek
Öpüşmedi
heyecandan titreyerek
Sevişmedi
içinde aşkı hissederek

Aşk
uzun yıllar önce
tavanarasına atılmış
ve unutulmuş bir resim gibi
atılmıştı kadının yüreğinde
unutulmuş bir odaya

3. sınıf bir pavyonun konsomatristi
onlarca erkekle yatmıştı belki
ama aşkı tanımamış
bir bakireydi

Yeminliydi aslında kadın
hiç bir erkeği sevmemeye
Bozmazdı yeminini
göğsünde ağlayan erkeğin gözyaşları
yüreğine akmasa

O da ağlamıştı yıllar önce
bir erkeğin göğsünde
götür demişti
götür benide gittiğin yere
Taş bir duvardan aşağı
akmıştı gözyaşları
Törelerin dikenli tellerinde
asılmıştı yakarışları...
....

Kadın
sanki bu an için saklanmış
kırmızı bir elbiseyi
teninin bir parçasıymış gibi
taşıyordu üzerinde
Beline dökülen siyah saçlarında
tomurcuk bir gül
Ela gözlerinde
kırgın bir veda
usulca yaklaştı
genç adamın oturduğu masaya

Narin bir şeye dokunuyormuş gibi
aldı masadan şarap dolu kadehi
Herkesin dudağının değdiği bu kadehte
tek bir kişinin içebileceği bir aşktı sarap
İlk ve son kez tadar gibi aşkı
tek seferde bitirdi kadehteki şarabı
ve içilmesin diye bir daha
fırlattı kadehi duvara..
...

Pencereden dışarı baktı yaşlı kemancı
Başla dedi ay
Bu aşkın iki tanığından biri
ve duygular orkestrasının maestrosu
danslarını bıraktılar yakamozlar
sanki evrende bütün sesler sustu
kemancı gözlerini yumdu
ve bir Tangonun yayıldı geceye ezgisi
tekrarı olmayacak bir ezgi
bakire bir orospunun
hüzünlü aşk hikayesi...

Ağır ağır dansına başladı kadın
her hareketinde dansının
hikayesi anlatılıyordu geçen yılların
Vücudu sadece bir aynaydı
danseden gerçekte
25 yılın duygularıydı..
Aşktı
pervasızca saçlarını savuran
ve herşeye meydan okuyan
Umuttu
açıp kollarını
aşkı sımsıkı kucaklayan
..
Ansızın kader
yakalayıp kollarından sımsıkı
hüznün denizine sürükledi kadını
Mazi bir bıcakla ortaya çıktı
ve kadını göğsünden bıcakladı..
....
Sadece bibr aynaydı beden
kemanın ezgisinde danseden
çırılçıplak bir aşk
kopkoyu bir hüzün
gencecik bir umut
acımasız bir kaderdi....