gergeflere dizili yoksulluklar
birkaç satıra sığmaz ki
geceydi ve yalnızdılar
dertleri yığın yığın
lime lime ayaz
karanlık ilmek ilmekti
gece çok ağırdı
çare eriştirmeye gittiler
ikişer beşer, bir akşam vakti
hasretin avlusunda uyuyan ürkek serçe misali
muhtaçların gölgeliğinden özlem iklimlerine vardılar
şurada bir avuç imbat
burada bir tutam çığlık
uçurum kokan dalgın ellerde
ikiye bölünürken bir somun
rüzgar giyimli çöllerin son devriyesi açlıktı
rehin akşamlarda
dil ile deşilen gönül yaralarıydı
son haykırışla
birlikte vardılar son menzile
gökyüzünde son ıslak buluta gülümserken
vurulan son serçenin umutsuzluğunu bitirmek için
bir hilal aydınlattı ilkin
gönüllerin içini
ve esrarlı dalgalar vurdukça
vurmadaydı başlarını taşlara
son sükun için
yapayalnızdılar
dağlara alacalar, sevdalara kül düşmekteydi
ıssız sıcaklara muhtaçtı yetimler
göğüslerindeki en derin nefesler duyulmuyordu
acıdan bihaberdi
kendi kalabalığında hep yalnız yaşamaya mahkum olanlar
ayaz iliklerine değmişti
lambasız yerlerde bilaller ağlaşıyordu
dolunay gecelerini infaz etmedeydi yoksulluk
günlerin çarmıhından kan damlıyordu gariplerin başına
ağır ve sessiz akan ırmaklarca çoğalıyordu
tam gençliklerinden vurulmuştu ömürler
ayrılık cümleleri kuruyordu hep
iyiliğin ıssız eteklerinden uçup gitmişti
son serçe kuşları
çığlıklarını yumruklayanların sesine
yusufçukların kanadından melekler düşüyordu
her akşam yeni baştan
kısık nefesinde pervaneler yanıyordu
ısısı alınmış bir ateşti göz yaşı
redfer
İlyas KaplanKayıt Tarihi : 20.10.2024 02:03:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!