Duyduğum her vakit ezanı son kez duyuyormuş gibi içime sindirerek dinliyorum.
Baktığım her yıldıza son kez bakıyormuşçasına bakıyorum.
Dinlediğim her şiiri son kez dinliyormus gibi
Baktığım her yüze sevdiklerime son kez baktığımı düşünerek bakıyorum.
Her nefeste bir huzur bulup
Bu huzuru hiç kaybetmemeyi arzuluyorum.
Dolunay kadar parlak bir umuda sahip
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Rabb'im cümle ümmeti Muhammed'i affetsin. Kaleminiz daim Şiiriniz kabul olsun ( amin )
Yaşamak, tamda böylesi bir şey..
Hissederek, görerek, farkederek..
Hayatın faniliğini unutmadan yaşayabilmek!
Ne mutlu böylesi yaşayabilene.....
Yaşamak, tamda böylesi bir şey..
Hissederek, görerek, farkederek..
Hayatın faniliğini unutmadan yaşayabilmek!
Ne mutlu böylesi yaşayabilen..... ???
HARİKA
Teşekkür ederim.
Saygılarımla
Neydi...Hiç ölmeyecek gibi çalış, yarın ölecekmiş gibi ibadet et.
İbadet konusu geçince ; En az dört yüz kadar şartın varlığından söz eder, Gazi Özdemir.
Neyse, bir şiir nerelere getirebilir, neler düşündürebileceğinin güzel bir örneğini yaşattı kaleminiz.Tesekkürler...
Tebrikler ...
Beğenen yüreğinize sağlık. Anlam katan yorumunuz için teşekkür ederim.
Saygılarımla
Son kez… Son kez… Son kez…
Bulut karardı, karardı, karardı…
Ve
Bir yağmur boşaldı…
Tebrikler
Yağmurlar huzur getirsin susuzluktan çatlamış gönüllere..
Teşekkür ederim efendim
Saygılarımla
"İnsan bir kaç damla kan ve bin endişe..."
...
...hisseden tüm kalpler adına "Amin" diyorum .
Tebrikler sevgili Tuğba.Esenlikle...
Sevgili Şairem
Ağlayıp gülmek mi, delirip gezmek mi anlayamadım dünyayı!..
Bu da kuyudan beter yalnızlıklara, ruhî sıkıntılara, umutsuzluğa sebep oluyor.
Kaç gün görmeli insan kendini?..
Birçok açıdan, başkaları gibi olmadığımı biliyorum.
Ama aslında nasıl olduğumu bilemiyorum.
Yarınlar sisli!..
Nasıl bir felek...
Sevdiğiniz şeylerden harcamadıkça birr'e, iyi'ye
eremezsiniz. Her ne harcarsanız, Allah onu bilir. Âli imran-92)
En çok çaresizliğiyle yaşayan cesetler var sokaklarda.
Nerden nereye gidiyoruz
Selam ve dua ile
Yüreğinize sağlık enderin sevgi ve muhabbetlerimle hoşça bakınız zatınıza efendim
elinize emeğinize sağlik cok güzel olmuş
hep ilkleri merak ederim, dedim ilk şiiri nasıldı gidip bi bakayım, yok uyaktı yok stildi yok alamdı konularına hiç girmeyeceğim çünkü ilk bu , ilkler özeldir... okudum ; alabildiğince özgün alabildiğince olduğu gibi beğendim ..
son mısrada tebessüm etmekten alıkoyamadım
" Yarabbim affet." umarım diyesim geldi )
Teşekkür ederim..
İlk şiirim değil bu elbet.
İlk paylaştığım şiir diyelim.
Şiirlerimi gözyaşımla ıslatıp yaktım ve seyrettim hisler gibi nasıl kül olduklarını.
Saygılarımla
Bu şiir ile ilgili 42 tane yorum bulunmakta