SON GÜNAH
Asla geri dönülmüyordu.
Yolculuk boşluğa doğruydu,
Ve aslında çoktan başlamıştı...
Gecenin karanlığında bir başıma yol alırken,
Bir daha uyanmama arzusu ağır basıyordu.
Artık var olmayacağımı bilsem bile
Tüm çocukluk özlemlerim bir yana,
Film şeridi gibi geçmiyordu zaman.
Gitmem için yalvaran kendimdi.
Sürekli eksilmek,
İlk yol ayrımına kadar eksilmek,
Gerçekleştirmekten korkmadığım düşümdü.
Hatırladığım kadarıyla, böyle olması lazımdı,
Güneşin ufukta kaybolması lazımdı...
Bir tükenişti bu, kokusu bende iz bırakan,
Ve beraberinde getirdiği fırtınalar.
Geçmişimde saklayacağım kabahatlerle,
Ve beni kanser gibi, yavaş ve yalnızlıkta yiyen
Anlatılamaz dertler ve
Alaycı gülüşlere aşinaydım.
Sessizliğin, ezikliğin koynunda büyümüştüm.
Aslında asla bir geleceğe sahip olmamış,
Unutamayacağım bir kucaklama sıcaklığı hissetmemiştim.
Gerçekleri olmadan yaşayan,
Kusursuz, kayıtsız bir günahkardım.
Kolayca göz ardı edebildiğim inançları vardı insanların.
Hiç direnmeden vermeye hazır olduğum,
Bu karanlık geçmişim şimdi
Küçük mutlulukların peşinde mi koşuyor yoksa?
Yazık...
Acı çekmek, ancak hiç öfke duymamak.
Dünyada başka hiç kimse yokmuş gibi yaşamak.
İğrenç ama iştah açıcı sessiz ürpertileri hissetmek,
Yalnızlığı kucaklamak, küfürle yaşamak...
Varlığımın olmadığı yerde mutluluğu görmek,
Umut kalmadığı için midir? yosunlu deniz kokuları duymak
Gerçekten de,
Çocukken hatırlayıp, büyüdükçe unutuverilen bir tat.
Ve tüm bunlardan bilgece bir sonuç çıkarmak,
Tanrım! İnanılacak gibi değil...
Belki de huzurlu uyku diye bir şey ,
Hiç başıma gelmemiş olmasından anlamıyorum.
“Zaman”, içimde kırılıp gidiyor, hissediyorum
Tutunacak bir şey yok, evet hızla düşüyorum,
Hiç öğrenmemiş olduğum bir şeyi de yanımda götürüyorum.
Çok sevdiğim yalnızlık sadece, korku!
“Korku ise sadece zaman kaybı”
Hiçbir şey yapamamanın çaresizliğiyle
Sadece bir daha göremeyecek olduğum çocuklarım,
Küçük esmer yüzlüm o ilk –nur- um
Beni kahrediyor...
Yaşamak delice bir tutku, sanırım acım azalıyor.
Kalbimse her atışıyla
Beni sona yaklaştırıyor,
“Ölümün varlığı
En küçük dönüş ümidi bile bırakmıyor geride."
Umuttan yoksun yaşamaya boyun eğmem gerekiyorsa,
Satrançta kendime karşı oynadığım bu oyunu
Bile bile kaybediyorum.
Zaman zaman uyanır gibi oluyorum,
Geri dönülmez yolları çiziyorum.
Başlangıçtaki uçurumun üzerinden
Masalın bittiği yerdeyim,
Bir yere varamayacağımı anladım
Şimdi gidiyorum, arkama hiç bakmadan.
11.03.2019
Kayıt Tarihi : 27.3.2019 20:08:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Gidişlerin muhteşem olacağını sanmadığım halde ruhumdan kelimelere dökülen yapraklar bunlar...
![Halil Çandar](https://www.antoloji.com/i/siir/2019/03/27/son-gunah-2.jpg)
TÜM YORUMLAR (1)