Son(bahar) Şiiri - Behzat Yel

Behzat Yel
17

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Son(bahar)

SON(BAHAR)

Zaman akşam üstü
mevsim sonbahar
yaş 40'lı...

Yaprağa ne kadar da benziyor beden;
sararmış
en hafif yele aşık
kırılgan
yerlerde...

Tek teselli toprağa yakın olmaktır,
olduğu toprağa...
geldiği toprağa...

İnsan akmıyor aslında
aynı yerinde saymakta
zaman geçiyor sadece üzerinden
Ay ve Güneş
karanlık ve aydınlık
giden biz değiliz
İçimizi yara yara geçen zaman...

Yara zaman
Zaman yara...

Sonbahar
bahar son
dibine düşen tohumlardır artık
ak saçlar
ve
büzüşmüş astar....

Gençlik fotoğrafları süslemekte tüllü vitrinleri
sehpada tansiyon ve şeker ilaçları
aynalar düşman
kitaplardan bulaşan migren, gastrit
ve
okb
jelibon antidepresanlar ve rengarenk ilaçlar
burnunun dibine kör gözler ve gömlek cebini kabartan mercekler
herşey kolay da
evet herşey çekilir de
" düşünmek " başa bela
her asrın hastalığı kapıda , bacada...

Eski bir efsanedir artık
" insan öleceğini hisseder." sözü
sonbahar olsa da zaman
en ilkbaharda ölür insan
içinde son olmayan bir bahar...
en umutlu yerinden kırılır insan...

Siz bakmayın düşen yaprağa
çıtkırıldım duygulara
sıcak bir el
içten bir selam
eski bir tapınak yazısı
hepsi bahar olur insana
ama nerdeee?
onu da ara ki bulasın
" gölgesi olmayan dünyada "

Ah mevsim tanımayan umut
ah yaş almayan ruh
hep bir gözü olur insanın yaşamda
yerleri süpürse de yüzü
avluya hapsolmuştur beden
ama
başlar gökyüzünde
masmavidir gelecek karanlık geçmişten kalan...

İşte tam o anda
en umutlu zamanda
' sonbahar ' kesilir insan
düşer toprağa
olduğu toprağa
geldiği toprağa....

Behzat Yel
Kayıt Tarihi : 14.9.2022 14:53:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!