Usandım, tünellerin uzayıp giden karanlıÄŸından. Zayi edildi anahtarı her kapının. Kilitlendim korkularla bu zehir tadından. Tükendim, kurşun yedi sanki sol yanım. Elimi çekip kurtaramadım kâbuslardan. Nereye gitsem boÄŸazlanan serçeler, Bembeyaz sayfalarda kızıl damlalar Nereye baksam; yer, gök, mavi ve deniz... Hiç durmadan dertlenmekteler. Sulara yangın dokundu, şimdi alev akıyor akabelerden. Dergahımda sabrın müşkül hududu inciniyor, yaralaniyor, daralıyor gün içinde. Son mum da söndü Leylam. Son ateş savruldu siyah ve gri. Son kelebek de öldü eceliyle. Son bahar da kışa meyletti aglamaklı bir rüzgarın nefesiyle. Son teller koptu hazin, son şiir bestelendi. Son çukur kazıldı derin. Son ceset kefenlendi ve ilahi sura üflendi. Sonunda olan oldu Alem önce çalkalandı, sonra durdu. Bu yeni bir hayatın ilk emaresiydi. Bu günah ve sevapların dengesiydi. ... HAŞEM BAYGÜMÜŞ .
Haşem BaygümüşKayıt Tarihi : 29.8.2011 23:46:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Haşem Baygümüş](https://www.antoloji.com/i/siir/2011/08/29/son-421.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!