Yıl 1992 Çıktım sılamdan geldim Soma’ya
Yüce Mevla’nın yarattığı, her cins insanı gördüm.
Kimisinde var edep, kimisinde kalmamış hayâ,
Birbirinden habersiz, hal sormayanları gördüm.
Termik santıralı var. Çok kirlidir havası
Nefes alamayıp, çaresiz kalanları gördüm.
Her taraf beton yığını, yoktur yeşillik sefası,
Buradan, biran öce kurtulmak isteyenleri gördüm.
Birde kömür ocakları var, çokta boldur ha,
Kazma omuzda, mifer başta, yüzü karaları gördüm.
Umumhanesi var, kahvehane, birahane boldur ha,
Oyana buyana vurup, yerde yatanları gördüm.
Turgutalpte beldesi, adına Pomak köy derler,
Başka lisan konuşurlar, yüze gülenleri gördüm.
Balıklı gölü var, tutmak yasaktır derler,
Gizli gizli, cız bız yapıp, yiyenleri gördüm.
Birde Avdan. Yağcılı ve Cenkyeri beldesi,
Bağında, bahçesinde çalışanları gördüm.
Elli iki köyü var, insanları hoş, güzeldir her yöresi,
Tarlada pamuk toplayan, tütün kıranları gördüm.
Kimisi hayır ve hasenatta birbiriyle yarışır.
Desinlere gidip, malını israf edenleri gördüm.
Gelenektir, Hıdırellezde Atatürk dağına çıkılır,
Taştan, topraktan ve bezden medet umanları gördüm.
Ah Güzelim Soma, Karaelmas diyarı, sahipsiz şehir,
Buranın ekmeğini yediği halde, sahip çıkmayanları gördüm.
Bakır çay masum akar. Canlıya olmuş zehir,
Feryadı derinden duyulur. Buna kulak tıkayanları gördüm.
Recep der ekmeğini yedim, benimde oldun vatanım,
Burada kazandığı halde, verdiği emeğe tükürenleri gördüm.
Sesleniyorum neolur! gelin bir olalım, sahip çıkalım,
Bu yolda çok çırpınıp ta, sahipsiz kalanlarıda gördüm.
Kayıt Tarihi : 28.3.2007 16:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!