Sessizlik duyuldu önce usulca,
Ardından da korkunç bir ses.
Kalınca adam, bin bir yük altında,
Yetmedi, ses etmeye nefes.
Ancak kömürlerin altındaki elması,
Bulmak lazımdı bu nefessiz mekanda.
Düştü, kırıldı bin bir adamın can elması,
Kayboldu dumanların arasında.
Bakanlar kaldı şaşkın şaşkın,
Can pazarında gökyüzünü sayıkladı adam.
Sessizliği söylediler, sesleri aşkın,
Duyan olmadı hiç, hiç sanmam.
Çıkanlar semaya baktılar önce,
Şükrü zordu gerçekten bu nefesin.
Ardından aldı benliğini farklı bir düşünce,
"Çizmelerimi çıkartsam, sedyeyi kirletmesin."
Ateş düştüğü yeri yaktı diğer tarafta,
Kömür ateşi misali yakıtı bitince tükendi.
Kömür karası buğulu gözler ve bin bir yara,
Sefaletin içinde yanmaya devam etti.
Kayıt Tarihi : 19.5.2014 23:22:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Soma'nın acısını hissedenlere, hissetmek isteyenlere yazdığım naçizane yapıt. Yazmasam olmazdı...
![Ahmet Murat Irmak](https://www.antoloji.com/i/siir/2014/05/19/soma-34.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!