yoldan geçerken şöyle bir uğradım kıyınıza
gün gelir elim çenemin altında derin derin
öyle derin sohbetler yapar mıyım sokrates'le
o bana hayatını anlatır mı bilmem
ben ona acıdan, mutluluktan söz eder miyim acaba
gizlilik diye bir şey kalmamış zaten bu dünyada
tarif tarif üstüne meydanlarda tasvir tasvir üstüne
bir nefes üflesen yer yerinden oynar gibi bir nefes
bir söz söylesen ses hızıyla hemen her yerde
kendimize susuş,
bir kör duruş gibi uzar gider göklerde
ve yollar uzadıkça
canı sıkılır umutların
diyelim ki saçları taranmış zamanın, şamdanların
bir tortusu kalır eskilerden
eskilerden bir taş plak gibi tortusu kalır
damıtık bir bilginin kucağında
gelin kendimizi kuralım usul usul, insanı
yeniden yaratalım kendimizi, yine yeniden mi
erdem bilgidir diyelim örneğin, iyiden yana her şey
ve gerçek benliğin yansıması aynalara
sorgulamanın izdüşümü yüreklere kuytu bir liman gibi
mutluluğun yanaştığı bir liman
kesintisiz ve alabildiğine
sonra bir tufan kopar ansızın
bir kum fırtınası kaplar her yanı
sardunyası yazların ve insanların yüzleri
acılara dönüşür usul usul
benim de bir bildiğim var ey evren
siz, siz olun acılarınızı paylaşmayın kimseyle
kendinize saklayın en değerli hazineniz gibi
kendinize saklayın, saklayın kendinizce
iyiyle kötünün, haklı ile haksızın
ve güçlü ile güçsüzün ayrımı bir de
çok da kolay değildir hayatta
siz ne söylerseniz söyleyin yüreğinizden
kendinize bakmayı da unutmayın bir boy aynasında
sonrasında eytişimsel düşünün biraz da
karşınızdakinin yerine koyun kendinizi bir an örneğin
karşınızdakinden ayırmayın kendinizi tasada ve hazda
bir ışık huzmesi, bir sevgi pırıltısı belirir içinizde
gün gelir düşmanınızı da seversiniz belki de
bir ufuk penceresinin derin dehlizinde
yeni tanrılara ihtiyacınız kalmaz bakarsınız
biraz eskimiş, biraz eprimiş sanki zamandan
eğreti bir uçurumun göz aşinalığında
bürünür nedensiz kırılmalar bir yaz akşamında
bir yaz akşamında erguvanı çekilir gecenin
ve ötekinin gölgesi gibi yolculukların ardından
bir kuytu sessizlik yaşanır
savunmak iç derinliğini kendi sesinin
yalana dolana karşı savunmak belki de
ya da geçiciliğine diyelim her şeyin
ve içinde büyüyen tılsıma karşı
sihirbaz hüneri el çabukluğu bir yaşamdan
ama gözlerimiz durağan sanki yarınlara
üstelik aydınlığın dışarısı dikkat gerektirir çiçeklere bakarken
ve koklamanın kesif tutkusu gecelerden
gecelerden sarkan en saklı yerleri evrenin
her yanım sanki her yanım şırıl şırıl deneyim benim
ah, bir de sokrates'in evlilikle ilgili sözleri tabii ki
işte o kadar kolay yani filozof olmak, hadi bi deneyin
istanbul; 6.07.2015
Zeki TüyenKayıt Tarihi : 16.7.2015 13:27:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)