Beklerken çocuklar sevinçle Bekir amcalarını gecenin karanlığında,
Sokağı aydınlatacak kandili yakmasını bütün çocuksu saflığıyla
Çığlık sesleri arasında beliren şaşkın yüz ifadesiyle şöyle baktığında
Hançeresinde taşıdığı o şefkat, bakışlarına yansıdı sanki abbarada
Zamanın örselediği bedeni belli ki güçsüz kalmıştı son hamlesinde
Yorgundu bakışları gökyüzüne merdiveni dayadıkça her seferinde
Kayıverdi ve düştü ansızın taş duvardan, yağı dahi hiç dökemeden
Zaman durdu o an, nefesler tutuldu, ateş düştüğü yeri yaktı fakat
İsli feneri kim silecek artık o gecenin yaldızlı ateşini parlatmak için
Ölümün ürpertisinin gölgelediği daracık sokaklarda bir hüzün var
Sanılır ki, sokak ölmüş, engerek yılanının zehir dolu koynunda
Varsın çöksün karanlık artık, panzehir biçare olmuş derin yaramızda
Kayıt Tarihi : 15.11.2010 15:57:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiir elektriğin olmadığı, sokakların fenerlerle aydınlatıldığı nosjtaljik Mardin'i dile getirmektedir. Sabaha kadar elinde kandil yağı ve merdivenle, bir sokaktan öteki sokağa koşuşturan Mardin Belediyesi'nin emektar görevlisinin kısa bir öyküsüdür mısralara sığdırılan. O günleri büyük heyecanla bizlere anlatan Mardin'in yürüyen kütüphanesi değerli roman ustası dayım saygıdeğer Kemal Adak'a bu şiiri ithaf ediyorum.

TÜM YORUMLAR (1)