Geçtiğiniz sokaklarda
Kaç evin lambasına takıldı gözleriniz
Kim bilir camlarda babasını bekleyen
Kaç çocuğa özendiniz
Aslında unutmadık sizi
Hep gözümüzün önündeydiniz
Hep derinden üzdünüz bizi
Keşke yüzeysel üzseydiniz
Belki o zaman aklımıza gelirdiniz
Takılıp peşimize öğrenirdiniz
Karşı denize varmak için
Kulaçların yetmeyeceğini
Ve öğrenirdiniz bizimle birlikte
Su üzerinde duran ayakkabıları giyip
Denizde seyir eden gemilere özenmeyi
Kaç uçak geçti göğünüzden
Hani şu kuşlar gibi süzülen
İçinde gülümseyerek el sallayan insanları
Bir diyardan başka bir diyara göçüren
Öğreten oldu mu size
Kuşların ilhamıyla yapıldığını uçakların
Aldırmayın gecenin ayazına
Sabah yine güneş doğacaksa
Bilin ki sizin hatırınıza
Kirli ellerinizi yastık yapıp şimdi yanağınıza
Dalın ısıtılmış güzel rüyalar umuduyla
Size ayrılmış soğuk taşta,
Kurgulanmış ve tetikte bir uykuya
Belki sabaha, belki biraza
Hareketlenecek adaletsiz dünya
Uykuya bile hakkın olmasa da unut
Dinlenecek göğsündeki sert yumruk
Özür dileyecek senden sırtındaki öfke
Bütün çocuklara takılmıştır kulağındaki küpe
Burası yol ortası, burası cadde
Her sabah çalar kurulu saatler evlerde
Uzanır iki kol hiddetle hadi kalk diye
İstemesen de zorla bitirilir, zombili rüya
Ne olur biraz daha...
(Şubat 2008)
Kayıt Tarihi : 10.2.2009 02:50:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Çağan IRMAK'a yeni bir senoryo ilhamı ümidiyle...
TEBRİKLER...
.
TÜM YORUMLAR (1)