Acının
Soğuk ve siyah koridorlarında öğrendim ,
Nasırlı ayaklarla düşmeden yürümeyi .
Ceplerimde bitmiş şeker çubuklarım
Ve gozyaslarımda tuzlu şeker tadı
Hatıralarım...
Dudağımın kıvrımında uyur gezer halde
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Soğukluğu, siyah onarıyormuş gibi duruyor sözcükler. Bir çocuğun gözyaşı değerken elindeki şekere, ben donmuş kirpiklerden insan yaparım kendime!
Karanlıktan donar insan, bir fotoğrafın son bakışıysan. Şiire bulaşmış yine tuzun tadı, sözcüklerinin dudak kıvrımında hep bu keskin tat var!
Ağlamak, dipsiz bir dokunma sanki, mezarın görmediğimiz yanı gibi!
Duyguyu bu denli hissedebilmek ve siirin ne dediğini bir bütün olarak anlayabilmek ancak usta şairlerin kumaşından olanların yapabileceği bir sey..
O tuzun tadı bir kere bulaşınca ruha, sanırım şeker-serbette bile izi kalıyor.
Tesekkur ediyorum ,saygılarımla...
Bu şiir ile ilgili 11 tane yorum bulunmakta