Son yaprağım, ömür takviminden kopup düşen…
Hoş bir seda, yanaklarımdan süzülen…
Ömür defterimden silinen,
Son vedam, …
Ve yine son satırlar, cümleler, hata son,
Heceler sanaydı…
Yüzümdeki son buse de,
Yüreğimdeki son titreme de,
Gözümdeki son ışıltı da fark etmeden sanaydı…
Belki satırlarıma yazamadığım,
Lakin damla damla kelimeleri yıkayan gözyaşlarım da sanaydı…
Bilmeden son haykırışım,
Yüzüme çizilen son çizgiler,
Kulağımda son nida,
İliklerime, kemiklerime işleyen son sızı da sanaydı…
Pencereme düşen son gölge,
Üzerime sinen hüzün,
Dilimi liyme liyme kesen,
Yüreğime hançer olan son isimde sana aitti…
Hafızamdan firar eden, canımı yakan,
Bana keder olan, dert olan…
Sözlerime ah, sevdama ise azap olan anılarda sana aitti…
Son yudumladığım kahvenin buğusundaki hayal,
Peş peşe yaktığım sigaramın, ciğerlerime zehir olan dumanı da sana aitti…
Bil ki sonsuzluğa varan yol,
Sıratta bana uzanan el,
Beni ölüme davet eden ses de sana aitti…
Şimdi varlığında, yokluğunda, acında, sevdanda bana azap…
Sondu işte,
Bu son canımı yakman,
Beni dipsiz kuyularda yalnız bırakman,
Sessizliğinde boğman,
Hayatımı hırsız gibi çalman,
Yüreğime ıstırap, gözlerime yaş olman sondu…
Celladım oldun…
Ben de öldüm, mutlu ol…
Ölümümde sana ait…
Kayıt Tarihi : 20.10.2024 13:41:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!