Dedem, sedirin ot minderine yaslayıp arkasını,
Tabakasından bir tutam tütün alır,
İtinayla ve keyifle sararken 'cıgara'sını;
Ninem, bağdaş kurup yer minderine,
Sürerdi 'ikilik' bakır cezveyi
Mangala, külün kıvılcımlı yerine.
Külde pişen kahvenin
Köpüğü daha bir koyu olurdu.
Kestaneler çıtırdarken sobanın üstünde,
Bir de 'Radyo Tiyatrosu' denk gelirse-kısmete-
Mutluluk, aile boyu olurdu...
Dışarıda ister tipi olsun, ister fırtına;
Parmağımla yazılar yazdığım buğulu camlar izin vermezdi;
Huzuru bozacak hiçbirşey
İçeri girmezdi.
Kaloriferli apartmanlar icat edilmeden önce,
'Sobalı Odalar' ısıtırdı gönüllerde sevgiyi, bence...
(2007)
Ünal BeşkeseKayıt Tarihi : 10.8.2007 17:45:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kimden: Yakamozsakini (Bay, 36) Kime: old Tarih: 14.10.2008 08:33 (GMT 2:00) Nesire yatkın ama kafiye ve ses uyumlarıyla şiirsel estetik kazanmış güzel bir anlatımdı. __________________________________________________ Kimden: yasemin elmas (Bayan, 32) Kime: old Tarih: 13.10.2008 21:34 (GMT 2:00) Küçükken en çok neyi severdim bilir misiniz? Akşam elektriklerin kesilmesini...Çünkü dediğiniz gibi radyo açılır ve başlardı sohbetler.Elektrikler gelir gelmez ise bozulurdu o büyülü hava. Çok anlamlıydı...Tebrikler. __________________________________________________________ Kimden: Nöbetçi ER (Bay, 67) Kime: old Tarih: 13.10.2008 21:24 (GMT 2:00) Yüreği güzel dostum; geçmişi yadeden nefis bir NOSTALJİ şiiri okudum. Biz bunları en ince detaylarına kadar yaşadık.Gerçekten bugünden daha mutluyduk hepimiz. Bugünün jenerasyonu bunları yaşamadı, bilmedi, görmedi,anlamakta belki zorlanırlarsa da büyük bir görev bilinciyle bu işlevi bu şiiri onlara sunmak bir büyük şair ustalığı olsa gerek. Kutlarım. Sevgilerimle...Dinmez Er-Çeşme- _____________________________________________________- Kimden: kırmızı keman (Bayan, 26) Kime: old Tarih: 13.10.2008 20:52 (GMT 2:00) hikaye tadında keyifli ve eskiye duyulan özlemi anlatan bu güzel şiir için tebrikler _____________________________________________________- Kimden: İLKNUR* (Bayan) Kime: old Tarih: 13.10.2008 19:53 (GMT 2:00) çok güzel ve sıcacık bir şiir kutluyorum,Ünal Bey ve teşekkürler bize bu güzellikleri hatırlattığınız için saygıyla _________________________________________________________- Kimden: Seher Ercan (Bayan, 53) Kime: old Tarih: 13.10.2008 18:00 (GMT 2:00) Çocukluğumda yaşadığım,aynı şeylerdi...kaleminize sağlık :) Kutluyorum. __________________________________________________________ Kimden: Güneşin Işıkları/Figen Şimşek (Bayan, 44) Kime: old Tarih: 14.10.2008 20:43 (GMT 2:00) Sayın Ünal Bey, harika bir gözlem ve bunları kelimeler dökme yeteneğiniz var, camdan içeriyi seyreden bir çitf göz oldum sayenizde. Aslında bende böyle bir manzarayla karşılaşmıştım gibi. 38-39 yıl önce anneannemi hatırlıyorum, sanki elinde sigarası, bir elinde cezve, ortada közü olan bir mangal, halı yer minderinde bağdaş kurmuş oturuyor. Ben çok küçükken anneannem ölmüş, dedemi hiç tanımadım, o zaten annem bebekken ölmüş, anneannemden kalan tek anı bu bende. İşte bu kadar. Şiir dizelerini bizle paylaştığınız için teşekkürederim. Selam ve saygıyla. __________________________________________________- Kimden: nevzat uçar/ Hüzün Ekspresi Grubu. (Bay, 58) Kime: old Tarih: 21.01.2010 12:57 (GMT 2:00) Ne kadar güzel resmetmişsiniz Üstadım..Bazılarına hayal gibi gelebilir belki ama bende o Şiir deki resmi yaşayarak gördüm ve iyi hatırlıyorum..yüreğiniz dert görmesin..saygılarımla..nevzat uçar.)) ____________________________________________________ Kimden: grauwolf (Bay) Kime: old Tarih: 21.01.2010 13:25 (GMT 2:00) Kaloriferli apartmanlar icat edilmeden önce, 'Sobalı Odalar' ısıtırdı gönüllerde sevgiyi, bence... -- Çok teşekkür ederim Ünal Bey.Kaleminiz daim olsun. _______________________________________________________ Kimden: Ateşin Prensesi (Bayan, 38) Kime: old Tarih: 21.01.2010 14:04 (GMT 2:00) nerde şimdi öyle offffffffff tşkler Ünal bey kutlarım sizi _______________________________________________________ Kimden: Nejla&prenses grubu (Bayan, 48) Kime: old Tarih: 21.01.2010 14:14 (GMT 2:00) YÜREĞİNİZE SAĞLIK HOCAM :) ______________________________________________ ___-Kimden: Kemalce-Şiirsel Mutluluk (Bay, 56) Kime: old Tarih: 21.01.2010 14:40 (GMT 2:00) VAR MI SOBA GİBİSİ ÜSTADIM? DIŞARIDAN GELİNCE O KIŞ GÜNÜ, GÜRÜL GÜRÜL YANAN SOBADA ISINDIĞIN GİBİ KALORİFERDE ISINABİLİR MİSİN? GÖNÜLLERDEKİ SEVGİLER BİLE, KALORİFER DE ISININCAYA KADAR NEZLE OLUYORLAR. HER ZAMAN OLDUĞU GİBİ, GÜZEL BİR ŞİİR OKUDUM KALEMİNİZDEN ÜSTADIM. YÜREĞİNİZE SAĞLIK. SAYGILARIMLA ____________________________________________________ Kimden: Metin Tunçel (Bay, 45) Kime: old Tarih: 21.01.2010 18:46 (GMT 2:00) sayın Hocam,bizim buralarda hala sobalı odalarda yaşıyoz.......bazan her yer duman........isyanın bini bin para...............şimdi diyceksinki.....geçenlerde İstanbul şiirine yazdığım yorum gibi...........ve......sanacaksınki.......ülkemin en art yerlerinde yaşıyorum........yalanmı söylemeli yani.........tüten sobalarla,bacalarla,borularla uğraşıyoz...............bide sıcakki yüreğimiz inan hiç üşümüyoz............ O DÜNYALAR SONRASI DEV GİBİ YÜREĞİNE SAĞLIK........ ___________________________________________________ Gönderen: Nermın Terzı Ankaralı Şıır Sevenler Alan: (grup üzerinden) heartycan Tarih: 21.01.2010 14:30:00 beni çocukluğuma götürdünüz Ünal bey,paylaşım için çok teşekkür ederim ______________________________________________________ Kimden: heartycan (Bay, 58) Kime: old Tarih: 21.01.2010 20:18 (GMT 2:00) Kaloriferli apartmanlar icat edilmeden önce, 'Sobalı Odalar' ısıtırdı gönüllerde sevgiyi, bence... Sevgili Ünal bey gerçekten aynı nostaljiyi yani sobalı evleri..lüks lambalarını..radyoları..soba üstü kestaneleri gerçekten özlüyorum ben de.Tebrikler. _______________________________________________________- Kimden: old (Bay, 73) Kime: Hamiye Alkış Tarih: 22.01.2010 17:29 (GMT 2:00) ESTAĞFURULLAH HAMİYE HANIM, BEN GERÇEKTEN ŞAKA YAPTIĞINIZI DÜŞÜNDÜM VE BEN DE ÖYLE YAZDIM. SİZ HERHALDE HATIRLAMIYOR OLMLISINIZ,O PANJURLARIN İÇİNDE VCAM DA VARDIR SANIRIM, SAYGILARIMLA, Ünal Beşkese ...................................................... Kimden: Hamiye Alkış (Bayan) Kime: old Tarih: 22.01.2010 17:07 (GMT 2:00) Ünal bey merhaba, Özür dilerim.Benim cümlelerim biraz düşük olduğu için baya anlamsız olmuş ve haliyle de sizi kızdırmış.Çok çok özür dilerim. Sobalı odalar da yaşanırken acaba pencerelerde cam varmıydı diye sorarken.'. Ben şahsen sobalı odalarda doğdum ve yaşadım o zamnalar babamın hali vakti yerinde olduğu halde bizim pencerelerde cam yoktu ve de pencerelerin ahşap kapakları vardı akşam olunca o kapaklar bir mandalla kapatılırdı.Diye hatırlıyorum. Ve ben şahsen o yıllarımı çok ama çok özlerim. sizin şiirin başlığı zaten dikkatimi çektiği için okudum ve sizi de tanıdığımdan espiri yaptım aklımca.Ama sizin cevabınızdan sonra gördümki baya düşük çümle yazmışım. Tekrar tekrar özür dilerim. Saygılarımı selamlarımı yolluyorum beni affedin. .................................................. Kimden: old (Bay, 73) Kime: Hamiye Alkış Tarih: 22.01.2010 16:52 (GMT 2:00) Hayır efendim,Öyle zamanlarda pencerelerde cam yoktu.Evler yapılırken,önce pencere boşlukları bırakılır,sonra o boşluklar,kurutulmuş keçi etiyle doldurulurdu.Zaten,bildiğiniz gibi,cam,internet sayesinde icat edildi. İki tür cam var,biri beyaz cam,(TV ekranları) ,öbürü renkli cam (colourmatic gözlükler için) Cam pencereye tırmnmaya 3 yaşında başladı. Bilmem tatmin edebildim mi efendim? Benden de saygılar... ................................................ Kimden: Hamiye Alkış (Bayan) Kime: old Tarih: 22.01.2010 16:40 (GMT 2:00) Böyle zamanlarda pencerelerde cam var miydi? yoksa yok muydu? Cam pencerelere tırmanalı kaç zaman oldu ki? saygılar ________________________________________________________-
Çıtır çıtır yanan ateşin sıcaklığında o güngörmüş insanların anlattıklarıyla büyüdüm.
Sabah ekmek kızartıp,akşam kestane ve babanemin dedeme ağır ağır kahvesini pişirip genç kız edasıyla kızaran yanaklarıyla ona ikram edip ardından kapat da bi falına bakem hadi cancazım diyen tatlı sözcüklerle büyüdüm.
gerçekten artık o eski günler yok.ne sobanın sıcaklığı ne de büyüklerin varlığı..topu topu en çok 5 kişilik aileler.her oda ısındığı için yemeğini yiyenin kendini odasına kapattığı evi tv sesinin çınlattığı evler var artık..
Saol ünal abi güzeldi anılara dalmak..buruk bir tebessüm bıraktı satırların dudağımda..
Her ne kadar şimdiki rahatlık olmasa da, huzur ve mutluluklar daha çoktu. Soba üzerinde dumanı tüten çay, kavrulan kestanelerin mis gibi kokusu, ve soba sıcaklığının verdiği rehâvet anlatılmaz güzellikte idi.
Sevgili şair, bu şiirle, bizleri o günlere götürdünüz. Unutulmaz o mutlu çocukluk günlerine...Sağolun.
Gönülden kutluyorum. Yüreğiniz hiç dert görmesin. Sevgi ve saygılarımla efendim.
Hâlenur Kor
Tam puan.
TÜM YORUMLAR (38)