seni bir şiirin terkisinde görmüştüm
gök gürlüyordu
yağmur ha yağdı ha yağacak
solmamak için bir gayret direniyordu çiçekler
her mitingten muaftı çiçekçiler
her hatırayı eksiksiz yaşıyorduk
biriken hesaplarımızı toplayıp böldük
ekmeğimizi ikiye böldük
ama bölmedik yüreğimizi
anam babam
toprakta filizlenen başak
kalbime kazdığım umut
okunan ezan aşkına
bugünün yarının
bir dalda iki kiraz yavrumun aşkına
Allah aşkına
bölmedik, böldürmedik sevdamızı
öldürüldük de
her boy atışta
her yaşta
akşamların
bir namazgah olup esip geçti üzerimden
ellerimizde duanın nazlı ışıltısı
işittik şehirlerin ücrasında söylenen zindan türkülerini
hicrandı yanan
candı
heyecandı
bir damla suydu
gidip de dönmemek korkusuyla
yakansa sendin
oysa nasıl da pervasız gülümsedin
sanki hiç sevmedim
sanki hiç ölmedin sıcaklığımda
kendini paydos ziline vuruyordu liseli kızlar
kızlara vurulup aklını yitiriyordu delişmen oğlanlar
geride hep kan
geride/böylece bir adı da kin olan sevdalar kalıyordu hep
bıçak ve silahların gümbürtüsünde
rüzgara karışan gül kokulu bir dağ yamacı oluyordun sen
seni bir şiirin terkisinde görmüştüm
gök gürlüyordu
yağmur ha yağdı ha yağacak
gördüm
senin bir şehrin gövdesinden kazınıp unutuluşunu da
unutuşunu gelinlik yıldızları
hamlet’i
romeo jüliet’i
mem u zin’i
leyla vü mecnun’u
gördüm seni
“mor halkalı gözaltların”
snowwhite kahvesinde
(SNOWWHITE:Batı klasiklerinde İngilizce “Pamuk Prenses” orijinal anlamına gelmekle birlikte,kuru olarak (sigara gibi) i.ilen bir tür uyuşturucunun da adıdır! ..Şiirde,uyuşturucu anlamında kullanılmıştır.)
Mustafa PınarbaşıKayıt Tarihi : 26.10.2004 20:57:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)