Onun hikayesi,
Milyarlarca yıl önce başlamıştı belki de.
Tevellüdü tam olarak bilinmemekle,
Vefatı sanki cinayetti, 21. asrın içinde.
Bir yağmurun damlasıydı o,
Geleceğin aynası,
Tabiatın yasası,
Yokluğun tek varlığıydı.
Tertemiz karların beyazıydı o,
Gönüllerin sazı,
Mevsimlerin yazı,
Mazlum dünyamızın arsızıydı.
Her kurşuna siperdi.
Tek başına kalsa da,
Sözde ölümsüz bir neferdi.
Yüzyılların yorgunluğuyla,
Herkesi yalnızlığından öperdi.
Bilimin bile çözemediği bir gizemdi,
Duyguların paslı teninde, sanki erdemdi,
Tanımıyorum diyen yalan söylerdi,
Çünkü o;
Beşerin yüreğinde sımsıcak bir özlemdi.
En güzel bestelerin,
Unutulmaz güftelerinde,
Yalnız adı kaldı şimdi.
Ölüm sebebi bilinmiyordu,
Otopside görünmüyordu,
Buz kesmiş iyimserliğiyle,
Ebedi yolculuğa giderken,
Sizleri seviyorum diyordu.
Gülüyordu...
İki rekatlık cenaze namazıyla,
aramızdan ayrılan,
tek mısralık bir şiir gibiydi.
Asırlardır gönüllere ilaç olan,
Bazen kahır verse de, hüzünlerle,
O tüm zamanlarda ihtiyaçtı.
Teoride varlığına inanılsa da,
Hakikatte ölmüştü.
Mevtanın adı...aşktı!
Bin, bire uyamazdı,
Oysa bir, bine uymuştu.
Senin anlayacağın,
Artık aşk adında bir sevgili yoktu.
Kısacası;
Aşk! ..sizlere ömür!
Kayıt Tarihi : 10.4.2005 00:15:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!