Ah zaman! Derin akış; avuçlarında cüce
Oynaşıyor yıldızlar, ufuk semada kavruk;
Tekmili aldığında, savruluyor gün gece
Yıllar hedefe yolcu, yaydan çıkan yaylım ok
Nükseden çocukluğum, oynak neşeli bahar
Sevinçlerim yaralı, yarına keder taşır
Vardıkça sefil yanım, yaram, yarını arar
Umut sonraya gebe, doğdukça gün kamaşır
Kan, damarda deli su; kaynağına varamaz
Dönüşü dünyaya eş, zamanda saklı sırrı
Sırrın kerametinde, ayan cevap aramaz
Olmuştur döngülerin, damarda muhasırı
Korku, alazdır gözde, bakışlarda tutuşur
Ay geçer, yıllar geçer, bilinmezin içinde
Bu meçhul yolculukta, ruhta irileşir ur
Gün olur ağırlaşır, geçen vaktin göçünde
Şimdi akşamlar tufan; vakitler uçuşuyor
Dünkü kahkahalarım, hüznün hafifliğinde
Nasıl bir ayazdır bu! Yanan yürek üşüyor
Az, çokluğa sığıntı, adeta saklı inde
Doğduğum günden beri, ölümlere giderim
Dünya ile dönerken, dünyam ayrı yörünge
Sanırım elde yular, irademi güderim
Lakin içindeyken ben, tersim, düzüne gölge
Bazen dur demek ister, bazen durmaya isyan
Eder de durmaz ağız, umurunda mı sanırsın?
Öfke, korku, endişe, tespih olduğu zaman
İnce sicim sergiyse, suç unda mı sanırsın?
Ah zaman! Sıyrık aklın, gaybta yitik çocuğu
Sorulmaz ki hesabın; sorduğum dünde kalır
Masum dünün sırrını, saklar ana kucağı
Soğutur isen, davası, ilmi ledünde kalır
Ama sen, yaban giden, giderken de götüren
Ne olduğu belirsiz, kaosun içi misin?
Onca asrı ilmikle, nakışlayıp da ören
Şimdide görünenin, anlamsız hiçi misin?
Zaman; tende bir yara, merhemi yok sürünce
Aynalarda giz eder, sinsice mikrobunu
Mahreminde inlersin, sızısı derin, ince
Hekimde yoktur şifa, ömürler çeker bunu
Ne Süleyman’a oldu, ne Karun’a ev gibi
Kralların başında, taçlar emanet kaldı
O vakit saltanatı, yerden göğe dev gibi
Şimdi mezarlarında, ne kemik, ne et kaldı
Geceyi dök cebinden, sönsün umudun mumu
Belki çocuk kalırım, karanlığın içinde
Cahit Sıtkı değilim, çekmem ecelim pimi
Ömrümü yarım edip, yaşın otuz beşinde
Zamanın avucunda, küçük kalır ellerim
Lakin bilirim ki ben, âlem kafama sığar
Gâh kainat olurum, gâh halime gülerim
Keramet delilikse, rütbem zamanı boğar
Akadir Salihoğlu
Kayıt Tarihi : 16.1.2022 00:31:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!