Burunları kızarmış çocuklar geçiyor sokaktan,
Babam,
ellerinde narçiçekleri uzatıyor anneme.
Ben,
çocukların çelimsiz adımlarında
Yürüyüş provaları yaparken yeni ayakkabılarımla..
Soğuktan üşüdüklerini bilmeden kırmızı burunlarına gülüyorum.
Çocukların.
Akşamüstü gelmiş haber…
Anneme, duydun mu! dedi babam..
Ölmüş dün geçen çocukların bazıları
Ellerinde kırmızı şekerler gibi parmakları..
Burunları kırmızı,
Ve anlıyorum,
sadece elmalı şeker yediği için değil…
Donarken de
ölürken de
kızarıverir çocukların burunları
ve parmak uçları..
Ayağımdaki ayakkabılar ayaklarımı sıkıyor.
Durmadan sıkıyor.
Ağlıyorum anneme.
Sıcaktandır diyor babam.
Ayaklarım üşüyor, parmak uçlarım ve kanatlarım.
Soğuktan donar mı hiç meleklerin kanatları..
Ve bir de selam söylüyor kırmızı burunlu çocuklar.
Yalçın GülerKayıt Tarihi : 10.7.2007 03:57:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Yalçın Güler](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/07/10/sizin-hic-hokkabaz-burnunuz-oldu-mu.jpg)
namık cem
TÜM YORUMLAR (1)