Sizin hiç babanız öldü mü?
Benim bir kere öldü, kör oldum.
Yıkadılar, aldılar, götürdüler.
Babamdan ummazdım bunu kör oldum.
Siz hiç hamama gittiniz mi?
Ben gittim lambanın biri söndü
Gözümün biri söndü kör oldum.
Gam elinden benim zülfü siyahım
Peykan değdi sinem yaralandı gel
Suna başın için ağlatma beni
Bugün sevda candan aralandı gel
Gamdan hisar oldum mekanım yurdum
Devamını Oku
Peykan değdi sinem yaralandı gel
Suna başın için ağlatma beni
Bugün sevda candan aralandı gel
Gamdan hisar oldum mekanım yurdum
Şimdi yine pazar pazar konuşturacaksınız beni...
Siz adamın biri bir şeyhe intisap ederse kafa bulup
Adama bak ya, kula kul olmuş,
Bu nasıl zihniyettir, kölelik mi bu,
Allah'la insanın arasına kul girer mi
Veya daha bunların binlerce çeşit türlerinden birini söylemiyor musunuz?
Kimmiş Cemal Süreyya, Necip Fazıl, Nazım Hikmet, Yahya Kemal...
PUT MU?
O meşhur şâirlerinizin çoğunun iyi şiirleri üçü beşi geçmez.
Cahit Sıtkı'dan, Faruk Nafiz'den ve hatta Yahya Kemal'den kaç şiir biliyorsunuz ki her okuyuşta ne kadar güzel diyesiniz?
Evet.
Sıradan biriydi.
Benim kadar sıradan birileriyde hepsi.
Söz bitti.
Molla gitti...
Komedi, hiciv, taşlama, atışma, nazire... Bunları edebiyatımızda yok sayamayız.
Ben hiçbir meşhurun hak etmeyen hiçbir şiirini göklere çıkarmadım.
Yoksa onun benden iyi şâir olduğunu kabul etmiş olurdum :)
Ama Allah için, gerçekten iyi yazmışlarsa onlara da kötü demedim hiç...
Bir ayrılık
Bir yoksulluk
Bir de ben...
Ölmeyi öldürmeli
Ölüm gelmeden :)
Merhabalar :)
Babalar günümüz kutlu olsun sevgili dostlar...
Allah babalarimizi basimizdan eksik etmesin her günümüz sevgililer günü, sevdiklerimizin günü olarak gecsin.
Allah ahirete göc eden babalarimiza rahmet eylesin, sag salim yanimizda bulunan gül yüzlü, babalarimiza uzun bereketli ömürler versin...
Günün siiri Cemal Süreya siirini ve secici kurulu candan tebrik ediyorum...
Baba acisi tatmadim Allah gecinden versin, ama tahmin edebiliyorum ne kadar yüregimin aciyacagini acidan kör gibi ortalarda dolanacagimi...
Hz Yakub peygamber Yusuf'una, yavrusuna, duydugu hasretten, acidan gözlerini kaybetmedi mi?
Ayrilik ve ölüm acilarin en büyügü...
Rabbim sabirlar versin bu derde dücar olanlara...
Ve bir baska acimiz Semdilli'de yitirdigimiz genc fidanlara, 12 Sehidimize Allah'tan rahmet diliyorum. Kederli ailelerine sabr-i cemil niyaz ediyorum...
Milletimizin basi sagolsun...
Rabbim tez günden bu derdimize derman olsun...
Buraya bir kac gündür takiliyorum burasi siir yorumlarinin yapildigi bir sinif gibi oldu, vakit buldukca kimi zaman dikkatle, kimi zaman gülümseyerek okuyorum :)
Degerli yorumlari ile, asiriya kacmadan bir birini kirmadan, katilimda bulunan, bilgilerini aktaran, tüm sairlerimize ayri ayri ***TESEKKÜRLER*** ediyorum ...
Selam ve dua ile, esenlikler diliyorum...
Fatima Hümeyra Kavak
Doğaner Bey,
Arada sırada söylüyorum (sildiğim yorum sayılmazsa bu üçüncü olacak) ama anlatamıyorum:
Şâirin acısını küçümsemeye kalkışıyor değiliz.
Fakat şâirin kendisinin de bu şiiri beğenmediği ve yayınladığına pişman olduğu yönünde rivayetler var diyorum, kimse oralı olmuyor.
Nihayet, gerçekten, ilk iki mısra iyi bir giriş olsa da gerisi öyle gelememiş işte...
Dramatize ederken de değindim ama espriler arasında fark edilmedi demek ki.
Beş duyu içinde insanın en değerli gözdür. Dokunma, koklama, duyma ve tat alma duyularımızın tümünü dahi kaybetmiş olsak, gözlerimizi kaybettiğimizde etkilendiğimiz kadar etkilenmez, hayatımıza o halimizle devam ederken çok da bunalıma girmeyebiliriz ama âmâ olmak bambaşkadır. Dünya kararır, küçülür, hareket kısıtlanır, adeta bir mezar karanlığına gömür insan.
Antalya'da bazı otellerde, müşterilerin gözleri bağlanıyor. onlara gözlerinin ne kadar değerli olduğu bir süreliğine de olsa yaşatılıyor. Bu, hem eğlenceli hem de çok faydalı bir uygulama!
Sahipken değeri bilinmeyen organlarımız, kaybedildinde, yoklukları kafamıza 'DRANK!' ediyor. Şairlerin değerlerinin ölümleriyle anlaşıldığı gibi...
O nedenle en değerli organın yokluğuyla açıklmaya çalışmış, kaybını büyüklüğünü. hani deriz ya:
'Sen benim diğer yanımdın. Gittin. Yasta diğer yanım...' falan...
Şair de yüzünün bir yanının kaybıyla ifade etmiş, yarısının kaybını. Yüzün yarısı gidince göz kalacak mı* O da gidecek de göz neden vurgulanmış? En değerli organ olduğundan.
Şimdi göz doktorundan alalım, insanın bir gözünü kaybetmesinin, görüşü aksatan etkilerini...
taşlar aynadır kendi yüzünü görür şair yüzünün yarısını babası yıkanırken oradadır belki şiirde ayrı iki kişi yoktur o an tektir şiirin kişisi belkide ölenle ölünür lambanın biri anne biri babadır belkide hayattaki iki ışık, gökyüzünün maviliği geçmiş zamandır o olmak ister bu yüzdende gözleri sabunluyken ağlar diğer yarısını kaybetmiş gibidir birlikte ölmüş kör olmuş gibidir yüzündende ummaz çünkü aynıdır belki böyle bir oğul ister her baba çünkü çocukların kahramanlarıdır babalar ve ölmezler bunu ummazsınız
babalar gününüz kutlu olsun
affet şiir
işin bencesiyle yordum seni...
evet,hemde yirmibiryıl önce öldü...
Hamamda ve henüz gözleri sabunlu bir adamın kulağına yaklaşıp ''baban öldü'' diyen o adamı bulup temiz bi dövmek lâzım Mehmet Abi :)
Can alıcı dizeler, ilk iki dize... Şiir o kadar... Haydi iyimser davranalım, dörtlüğe terfi ettirelim, iki de biz katalım, ilk dört dizeden sonrasını kes at!
Bana kalırsa, şair ilk iki dizeyi yazmış, acısıyla. Sonra ara verip iki dize daha ekleyip dörtlük yapmış. Bırakmış, demlenmeye... Sonra da 'Şu dörtlüğe biraz daha ilave edeyim de şiir olsun bari!' demiş. Fakat tekrar eline aldığı zaman dilimlerinde, o ilk heyecanlı ve acılı ruh halini yakalayamadığı için başarısız olmuş.
Bence şiir, ilham yağarken kaplara doldurulmalı yani hemen kaleme alınmalı, sonra üzerinde çalışılmalı veya arzutya göre o haliyle bırakılmalı. Eklemeler, yamalık gibi sırıtıyor.
Bu şiir ile ilgili 91 tane yorum bulunmakta