Siz ve Ben Şiiri - Sibel Berfin Gürsoy

Sibel Berfin Gürsoy
15

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Siz ve Ben

***
insanlar değiştiğimi, eski ‘ben’i özlediklerini söylüyorlar.. bense eskiye dair hiçbir şeyi özleyemeyecek kadar çok yıprandım ‘eski’de..
bir ajanın polisten kaçarken değiştirdiği kimlik gibi değiştirdim kendimi,
içimdeki polisten kaçarken..
ama o ajan maskesini çıkardığında nasıl kendisi olabiliyorsa ben de maskemi çıkarıp attığım anlarda ‘ben’ olabiliyorum..
özüm aynı öz..
suretim değişken.
ne beraber olduğum insan,
ne çevrem,
ne yaşadığım ülke
beni anlatamaz..
benimle bağdaştırılamaz..
bunu yapmak haksızlık olur..
çünkü çemberin dışına çekildiğim;
kendim tarafımca kendi dünyama itildiğim
günden beri ben ‘ben’ değilim ki..
çemberin içinde kalması ve dünyanıza
ayak uydurması gereken bir ben..
ve de çemberin dışında, kendi içinde kalmış
kendiyle parçalanan, kendiyle bütünleşen bir ben..
değişim diye bir şey yoktur..
söz konusu olan şey
bir değişim olamaz, bir çemberin içinde..
o olsa olsa bir dönüşümdür..
asıl devrimse,
çemberin dışında kalan kısımdadır..

“sen kimsin? ” diye sordular bir gün..
“herkesin evreninde bir zerre,
kendi evrenimde bir tanrı’yım” dedim..

çemberin içindeki dünyayı değiştiremeyecek
kadar küçük ve kifayetsizim..
kendi içimdeki dünyayı değiştirerek sarsamayacak,
düzeni bozamayacak kadar korkağım..
hangi değişimden bahsediyoruz öyleyse?
evrenin her köşesine yayılmış ses dalgalarından
yalnızca biri,
benim değiştiğimi söylüyor oysa..
kim söylemiş acaba?
bilinmez ki kim söylemiş,
düşünmek ona ne kadar uzak bir yetiymiş..

sizden soyutlamıyorum kendimi ey insanlar! ..
unuttunuz mu? birkaç satır önce,
çemberin içinde dönüşümlere ve devinime
ayak uydurmaya çalışan bir parçamın
varlığından bahsettim..
ve kendi dünyamdaki diğer parçamdan..
kendime olduğum kadar size,
size olduğum kadar kendime
aitim..
(not: bırakın da o bunaltıcı hapislikte
maskeler takıp oyunlar oynayayım..
başka türlü çekilmiyor dünyanız..
kusura bakmayın..)

yarıdan bölünmüş bir elma misali..
belki de bir saptaki iki kiraz gibiyim..
benzer ama farklı iki benzetmenin de
bütünleyemediğim benliğime uyum
sağlıyor olması ilginç..
pek elmaya benzediğim söylenemez..
bir sapta iki kiraz da olamam ya..
bir tane ‘ben’ var..
benden olsa olsa ipana reklamlarındaki
yarısı fırçalanarak
yarısı da bilinçli bir şekilde ihmal edilerek
kahveye batırılan yumurta olur..
bunun sonucunu kiraza da yansıtabilirim..
yumurtanın yarısı sağlam, yarısı çürük kalıyor..
bir saptaki iki kirazdan birine kurt düşebilir..
ama bir elmaysam..
ve de kurt girmişse..
kessen de..

elmalar, kirazlar ve yumurtalardan daha ziyade
bir varlık var ortada.. işin mizahi yönü geçilirse..
bedeni de geçtim artık.. üstümde taşımaktan
yorulduğum bir kıyafet gibi..
üstelik ne kadar trajiktir ki..
eskiciye versem almaz..
ama ruhum..
-mayozla ya da mitozla değil-
yarattığınız dünya’da ve kendi dünyasında
varlığını kaybetmemek adına
-bilimsel değil, metafiziksel bir şekilde-
bölünen
ruhum..
dünyanızdaki görüntüme değil,
çabasından dolayı
ruhuma saygı duyun biraz n’olur..

tekrarlıyorum bir öğretmen gibi
pekiştiresiniz diye bu gerçeği..

değişim diye bir şey yoktur arkadaşlar..
söz konusu olan şey
bir değişim olamaz,
bir çemberin içinde..

bunu unutmadan yaşarsanız
farkında olursunuz çıktığınız sahnenin,
seyrettiğiniz oyunun
ve salonun terk edildiği andaki huzurun..

ve son olarak...
eski ‘ben’i arayıp durmayın..
o da eskidi tıpkı sizin eskidiğiniz gibi..

Epilog

yağmur..
yatağında su kalmayan bir nehire akıyorsa iyidir..
ya da bir ormana..
bir tarlaya..
bir şehre yağarsa da iyidir..
ama bir denize yağıyorsa
bu resmen küstahlıktır..
yatağı kuruyan nehir bie zamanlar nehirdi..
tıpkı denizin deniz olduğu gibi..
ve nehir, “nehir”ken, yağmura ihtiyacı yoktu..
tıpkı denizin “deniz”ken yağmura ihtiyacı olmadığı gibi..
“ben bir denizim
ben bir denizim..”
yağmur olup yağmayın bana..
kıyımda meltemleri hissedin..
yakamozları seyredin..
benliğimde sonsuzluğa açılın..
maviliğim karanlık ruhlarınızı aydınlatsın..
derin sularım içinizin boşluğunu doldursun..
yangınınızı söndürün, kuruyan bahçenizi besleyin..
benden alabileceğinizi alın…
ama bana yağmur olup yağmayın..
bu bana yapılmış bir haksızlık,
alay, hakarettir..
yağmur olup yağmayın bana..

Sibel Berfin Gürsoy
Kayıt Tarihi : 24.6.2004 12:35:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Nesin Toprak
    Nesin Toprak

    Bizlere güzel
    şeyler özetlemişsiniz.

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (1)

Sibel Berfin Gürsoy