Siz Hiç Aç Kaldınız mı?

Açlık nasıl bir şeydir bilir misiniz?
Yokluk, hiç yaşadınız mı?
İstediğin bir şeyi alamamanın sıkıntısını duydunuz mu?
Siz bilir misiniz bulamamanın acısını?

Açlıktan hiç uyuyamadığınız oldu mu?
Yemekleri hayal ettiniz mi tokluğu hissetmek için?
Sabah kalkınca sıcacık bir çorbayı bulmayı hayal ettiniz mi?
Kalkınca bulamamanın acısını yaşadınız mı?

Siz hiç soğuktan titreyerek odanız da uyumaya çalıştınız mı?
Isınmak için sobaya hayallerinizi attınız mı?
Gazeteye sarınıp ısınmaya çalıştınız mı?
Umutlarınızla soğuk odanızda sımsıcak uyandınız mı?

Siz okuyamamanın, cahil kalmanın acısını bilir misiniz?
Hiç sıralarda oturamamanın verdiği özlemi yaşadınız mı?
Arkadaşlarınızla oyunlar oynayamamanın hasretini bilir misiniz?
Kitapların o güzel kokusunu hiç koklayamamanın acısını hissettiniz mi?

Ben yaşadım, evladım yaşamasın dediniz mi cahilliği?
Çırpınıp, didinip okula göndermek istediniz mi çocuğunuzu?
Önlük, yaka, ayakkabı alamamanın acısını hissetiniz mi?
Çanta yerine çocuğunuzun kitaplarını koydunuz mu poşete?
Çocuğunuza bir kurşun kalem bile alamamanın acısını yaşadınız mı?
Çocuğunuzun size kırgınlığını hiç hissettiniz mi?

Siz hiç kurban bayramını kurbansız geçirdiniz mi?
Bilir misiniz yokluğu, çektiniz mi açlığı?
Eti evladınıza tattıramamanın acısını yaşadınız mı?
O masum yavrunun gözündeki hüznü gördünüz mü?

Siz hiç çöpten kedilerle birlikte yiyecek aradınız mı?
Soğuktan titrerken,
Yanınızdan geçenlerin size bir pislikmiş gibi bakışını yaşadınız mı?
Hiç ümidinizi kaybettiğiniz oldu mu?
Ve kuru bir ekmek bulduğunuz için göz yaşı döktünüz mü?
Sonra kuru ekmeğinizi kediyle paylaşmanın zevkini yaşadınız mı?

Açlıktan bayılacak hale geldiniz mi hiç?
Hiç sizi çocuklar sarhoş sanıp taşladı mı?
Ayakta duramazken serap gibi yemekler geçti mi önünüzden?
Gerçeğin acısıyla uyandınız mı seraplarınızdan?

Pastaneden baklava çalmak hiç aklınızın ucundan geçti mi?
O sapsarı şuruplu hali sizi hiç baştan çıkardı mı?
O an yokluğun, haramı sevap saydığını hissettiniz mi?
Ve nefsinize hakim olup sanki yedim deyip, gittiniz mi?

Siz yokluğu, açlığı bilir misiniz?
İnsana insanlığını kaybettirdiğini hiç hissettiniz mi?
Hırsızlığın, uğursuzluğun yakınınızdan geçtiğini hissettiniz mi?
Ama bu onursuzluğu yapmamanın, onurunu yaşadınız mı?

Siz keşke hayata gelmeseydim,bunları hiç yaşamasaydım dediniz mi?
Keşke bütün bu acıları,
Yoklukları yaşamasaydım diye aklınızdan geçti mi?
Hiç hayatımı sonlandırayım,
Yaşanmaz bu kahrolası hayatta dediniz mi?
Ben hiç ama hiç demedim.

Ben hep şükrettim halime
Daha beterini düşündüm.
Asla isyan etmedim Rabbime,
En sıkıldığımda O’na yöneldim,
O’na sığındım.

Bu da geçer ya Hu dedim.
Vardır bir hikmeti, sabır dedim.
Organların saat gibi tıkır tıkır işliyor,
Taş, ağaç, hayvan değil insanım şükür dedim.

Ve aç karnına yattığım gecelerde Rabbime sığındım,
Sabır niyaz ettim.
Bulamasam da, yiyemesem de,
Rabbimin verdiği nimetlere şükrettim.
İyi ki yaratılmışım, iyi ki varım dedim.
Hayata sevinçle sarıldım.