Yetmişli seksenli yıllar da anarşi ve terörün toplumu fazlası ile rahatsız ettiği yıllarda bu lafı ’’Siz benim kim olduğumu biliyor musunuz?’’ lafını çok duyduk. Duyduk duymasına da kim olduklarını bir türlü bilemedik de öğrenemedik de...
Gerçekten önemli kişiler, önem verilmesi gereken, saygı görmesi gereken kişiler vardır mutlaka toplumda. Onların çoğu da zaten gayet alçak gönüllü kişiler olarak adlandırılırlar ya da öyle anılmak isterler. Ön planda olmak ya da olmamak onlar için sorun değildir, önemli de değildir.
Genellikler ’’Siz benim kim olduğumu biliyor musunuz?’’ cümlesi adli kontrollerde kullanılır ve bu cümleyi kuran insanın ya amcası ya dayısı veya yakın bir akrabası önemli bir mevkidedir. Belki de kendisinin saygın ve de yüce bir makamı vardır. Tabi o anda adli kontrol yapan bir görevlinin anında bunu bilmesine imkan yok. O kişi ya kimliğini gösterecek, tabi sahte kimlik değilse kimliği eğer ki ya da yakını olan kişinin, her kimse (bakan ya da milletvekili) ismini cismini verecek. Ne yani o tanıdığın büyük zat her kimse senin işlediğin suçu sıfırlayacak mı? Ortada oluşmuş bir suç var ise bunun bedeli de bir şekilde ödenmeli, zaten o tanıdığın büyük zat, devlet erkânından olup da sana hata yaptığın halde yardım ediyorsa o da görevini kötüye kullanıyor demektir...
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta