atlıkarınca.
sevinç gözyaşlarını çiğnemeden yutmuş
doğup büyüdüğün mahallenin yamyamları
kırmızı ışıkta can vermiş
yoluna çizgi çeken uçurtmalar
ne insafsız bir mukayesedir bu
birincisi ben tektim, o çoğul
Onu yuhlamadılar bir başına ağlarken
birçok hissi bilmez o
gecenin sabah saatlerini
Bir teşekkür borçluyum,
geçen Aralık'ın tüm haftasonlarına
kucaksız bir teslimiyet dolu bir ruhla
bölücü bir romandaki tek gözlü simsar
benim kadar iyi tanımıyor kendini
kapağına bir göz atsın, ezberlemiş sanar
Beni de seyretsin kuşlar
az karış değildir başım havada
kiralık bir dalgın kartal misali
volta atarım havasız doruklarda
bayağı kültürlü bir havuz başı
çekiyor beni aşağı, dalgasızca
Beni batık bir geminin
güvertesinde görmen lazım, hanımım
çok daha yakışıklı oluyorum orda
cılız çömezin birine yenilsem güreşte
çok daha çekici gelirim sana.
pişmanlık içinde boğulan sarhoş anımı yakala
Bir haykırışın daha uykusu kaçıyor
şafağa doğru...
En veremlisinden, en keskin
Kaç sabah kalmış da bir daha,
uyuyamamış ??
Bu kadar gün ışığı helak olurken,
Göğe ateşlenmiş, rotasız
bir kurşun olmak vardı bu mevsimde
Ceplerinde kazma kürek
bir zerre kimliğiyle ısıtmak o araziyi
Her şeyi sonsuzluğa gömebilirdim :
Uçurum dostu hasret kokularını,
Bu geceye iyi bakın,
bir katilin cebinde duran son kurşundu bu.
küf kokulu evinin dilsiz duvarlarına
beden dili sözlüğü yazan malum katilin.
yaşından başından habersiz bir evde
fazlalık muamelesi gördüğü birkaç böcekle
! Bu şiir çalıntıdır !!
kelebekler getirip bıraktılar avucuma
yağmur yemesi elzemdir kanatların
rüzgarda savrulan bir kayıp ilanının
korsan metni yazılacak aklımın odasına
Islatın bu şiiri, kokusu yayılsın
neither that drop of hate, leftover
nor the causes remain sober
lost the black hands of the clock
asking your story to be locked
choice is yours; ocean or hell ?
they cannot read its eyes well



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!