Burda yağmur var bugün
rengini çözemediğim
Bir cızırtıdır tutturmuş,
yaşlı huysuz bir serçe..
Tüylerini kırmızıya boyayan
bir hava var sesinde
kontrol edilemeyecek bir hadisenin
en azılı kurbanı olmayı istemekteyim
güneşli bir günde beklemekteyim
öfkem tarafından öldürülmeyi ..
En büyük düşmanımın bile
Gürültüler karışıyor kanına titrek bir kalemin
ahşaptan bir siren çalınıyor kulağına
kısık sesli sokağın duvarına asılmış,
göğsünde üç kuşak
salkım söğüt büyütmüş çerçevenin
Hayalete dönüşmek istiyor
Geceleri iyilik yapan aileler.
nesillerinin soğuk koksa da silüetleri,
kırağı çalmıyor artık ömürleri.
tatsız bir vuslat marşı çalıyor
Ant içmiş hesabını bana ödetmeye
hatırlayamadığım tüm dökülüşlerini gözyaşlarının
adımı sayıklamak için adam tutmuş
ihtiyar bir ıslık eşliğiyle
yok oldum takvimsiz bir gün
Benden hariç bir baba bul kendine
masallar anlatacağın
bol stresli bir işe gir, dirsek çürüt
bir bipolar bozukluk miras alacaksın
şizofrenik nurtopu bir çocuk, kucağında
göğsünde ritmik bir küfür dövmesi
yaşlı kapısına asık pürdikkat bir agresif
boğazına dizmişler bu başkentin siren sesini
uzaktan bile hoş değil, haykır yine de
foseptik hesaplar kusar beyninin içi
sanki ayaz içinde ayyaş bir yılanın iç çekişi
İki ayna diz çöktü meçhul boşluğa
Birbirleriyle konuşan, fısıldaşarak
biri çok küskün tabelalara
diğeriyse haritalara
Susmaya başlamayı istiyor.



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!