Şehir çarşısının kameriyeler ve üstündeki asma yaprakları ile süslü iç avlusundaki vitrin turundan vazgeçip., caddenin karşı tarafındaki yeni yapılan büyük işhanının alt katındaki daha yeni ve gösterişli mağazalara geçtik...
Önümüz bayramdı... Sağımızda- solumuzda zamanla yarış eder gibi koşuşturan kalabalığın da önlerinde bayram vardı....Ama biz nedense inadına yavaştık... Bir yanda yaşlı ve yorgun., .öte yanda uslu durup onu da isterim-bunu da isterim diye tutturmamaya söz vermiş çocuk adımlar...
Sonunda, kapısının üstünde o zamana kadar pek alışık olmadığımız yabancı dilde yazılar olan bir mağazadan içeri girdik... Yüksek ve duvar boyu rafları dolduran bir kutu kalabalığının orta yerindeki yumuşak koltuklara oturduk...
Belli etmemeye çalıştığımız yorgunluğun., raflardaki içini göremediğimiz kutulara biraz da boş bakışlar atarak giderilmeye çalışılmasının ardından…,
.,
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
En güzel düşlerin gerçek olması dileğiyle. Yürek sesinizi kutlarım. Saygılar.
Keşke rüyalar gerçek olsa. Yine de herkesin düşlerinin gerçek ve dualarının kabul olması dileğimle...
Bu şiir ile ilgili 2 tane yorum bulunmakta