Hubb-ı Hak ve Hubb-ı dehr-i dûn
Cem' beyne't-tıb ve'n-nûn
Aklını başına devşir
Ko sivâ hubbunu hey mecnûn
Sürüp yüz bâb-ı Hakk'a ilticâ et
Cenâb-ı pâkîne vuslat recâ et
Sivâ levsinden el yuyup dem-â-dem
Erip matlûba hoş zevk ü safâ et
Mâdâm ki ‘ârif itmeye terk-i sivâ
Olmaz mütecelli anda envâr-ı Hudâ
Bir dilde iki sûz-ı mahabbet olmaz
Bir fânûs içre iki şem‘ itmez câ
Za’îfim sabra yokdur iktidârım
Garîbim yerde gökde yok karârım
Buyurmuşdur Nebî El-fakru fahrî
N'ola fakr ile olsa iftihârım
Fenâ buldu sivâ-yı Hak
Hüdâyî Hudâ'dan gayrı yok bir dahi varım
Yeşil giymiş bütün da(ğ) lar
Acep niçün bülbül a(ğ) lar
Bahar gelmiş sular ça(ğ) lar
Gel gidelim yauru kuzu
Yok bu dağın hiç bir düzü
Kes burada do(ğ) ru sözü
Sivas yolun gece geçtik
Acı tatlı suyun içtik
bu şehrin
sessizliği
yüreğimi
yakar
sivas sivas ağlar
oyyy oyyy aman
şu şehrin
kimsesizliği
Ahh Sivas,
Otuzyedi ağaç devirdin
Utanmadın!
Otuzyedi kalem kırdın
Sen ne yaptın?
Ahh Sivas,
Otuzyedi kalemi
Üçyüzyetmiş yerinden yaktın
Pir Sultan'dan
Ne Veysel'den
BUZ TUTAR YALNIZLIKLAR
Soğuk bir Sivas sabahında
Garipler ayazı yudumlar
Isınır soğuklar secdegâhımda
Kâbe'ye uzanır karıncavârî adımlar
Soğuk bir Sivas sabahında
Buz tutar yalnızlıklar....
1985 yılında şarkışlada doğdum.10 yaşında şiir yazmaya başladım.16 yaşında SEHER YELİ adlı SİVAS valisi tarafından bir kitap bastırdım.şiir yazmaya halen devam ediyorum.teşekürler...
YURDAGÜL ERDOĞAN
Haklı
Çıldırırdı......................................
Penceresi
Olmasaydı
Duvar
.......
Sen sıva
Ben sıva
Biz ile
Uğraşır mıydı
Sivas anadolunun bagrinda acan bir güldür
Asiklari,yurt safhasinda öten bir bülbüldür
Yanma Madımak sen
Yanan can biziz
Ak adın karaya
Çıkarma Sivas
Oyun döne döne
Geldi bu güne
Elinde kibritle
Oynar bir çocuk
…
Bir ninenin kılıçtansa asası
Çekme boşa esaretlik tasası
…
Sivas 21.09.02
…
Sabahlara değin kıvranırım
Acıların hepsi bende sanırım
…
Sivas 25.10.02
Çınarların altında büyüdük
Üç kıtayı yem yeşil bürüdük
Sivas 2003
Öteki, beriki bilmem hangisi
Suyolunda kırılır su destisi
Sivas 30.06.02
Deliyim, birazda divane
Bir perçem düşürdü bu hale
Sivas 17.01.2005
Barış için taşınan dallarla ne yuvalar kuruldu
İçinden çıkan civcivler kanatlanmadan vuruldu
Sivas 13.11.2004
Gök kubbemde parlayan yedi yıldız
Yoksa yalnız siz mi kaldınız.
Sivas 14.02.05
Vakit ne zaman erecek vuslata
Gönül dayanmıyor artık hasrete
Sivas 17.01.2005
Pir Sultan atamdır, Türkmen'dir özüm
Sivas ellerinde çalınır sazım
Yezit sofrasında olmadı gözüm
Kerbela'da yatan Hüseyin'im ben...
Pazar da mandal
Piknik de mangal
Sivas da Kangal
Ilgazda İ. Tangal
Açılmış gönlüne pencere ilahtan
Ne korkusu var ucubeden ne de silahtan
sivas 2002
Nasılda kıydınız ufacık bir cana
Çok mu ihtiyacınız vardı, sanki kana
Sivas 08.01.04
Ahir zamana kadar setsin sen
Bir kişi kalsan da geçilmezsin sen.
sivas 2002
Nasılda kıydınız ufacık bir cana
Çok mu ihtiyacınız vardı, sanki kana
Sivas 08.01.04
Bizler ümit bağlamadık yaban bağına
Hor bakmadık yaşadığımız Kaf Dağına
Sivas 2002
Bakışların bir ceylan gibi masumdu
Bir bakan sana kul, sana mahkûmdu
Sivas 2003
Yine gözün kanlı, yine mi yaşlı?
Yine bağrın gamlı, yine mi yaslı?
Sivas 2002
Gözleri İstanbul olana şiir yazmak için,
Şair olmak yeter de!
Yüreği Sivas olana şiir yazmak için,
Mecnun olmakta yetmez..
Bizim İstanbul boğazin da,
Yahut bir Akdeniz sahilin de,
Veya Egenin zeytin kokan havasın da sevme şansımız olmasa da;
Eksi Kırkları gösteren Sivas ayazın da yüreklerimizi eriten Sevgilerimiz vardı...
Bir Şehir ol mesela Sivas
Ve de ki;
-İnsanlar "Nörüyoon" demeyi
Bırakana kadar Seveceğim seni..
cumaları sevmem öldüm ölesi
yaşım on üçtü
günlerden Sivas
antalya, kasım 23 cuma’12
Duvara vurulan sıva
Vakti gelince düşer
Sen yinede mala ol
Gözlerinle tut düşeni
Lastik isi sıva birçok yüreğe,
Göz diktiler bizim yarım böreğe,
El koydular fırıncının küreğe,
Kara kıştır mide boştur el insaf…
Anladım Rabbim sensin, sensin ebedi gerçek,
Benim kârım suç işlemek, seninse affetmek.
(29.05.12 / Sivas)
Haydi durma sıva balçıkla güneşi,
Kapat düğmesini sönsün ışıldak…
Zifiri karanlık saklar kalleşi,
Yürüt işlerini yürüt fırıldak…
Bitlis, Sivas, Kayseri…
Biriniz de İzmir’de,
Annen gözyaşı seli,
Baban mezar içinde…
(2000)
Bilirim ki senin önünde ancak eğilir başlar
Sen harici eğilmez ancak kesilir başlar
Seni daim zikretmede dağlar taşlar
İnan ki Rabbim insanlığımdan utanırım
Sivas 17.11.03
Kırık dökük pencereme vuruyor yağmur damlaları,
İçime sızan her damla kezzap tadında..
Sıva tutmuyor artık gönlümün yıkılan duvarları,
Sorun harçta değil, Aşkta..
Canın arzu hayali kavuşmaktır Habib'e.
Kulun azmi ihlâsı yönelmektir Mevla’ya.
Sivas
Şair: Zekeriye Tek
Hürriyettir beklediğimiz yar
Olmazsa olur Kafkasya başımıza dar
Zulme karşı çekilmiş bir duvar
Çerkez-i, Çeçen-i, Lezgi, Avar
Sivas 2000 murad-i
Hazan mevsimin de bir yaprak
Dal istemedi kucakladı toprak
Hava barut, toprak çorak
Hayallere daldım korkarak
Sivas 08.04.04
Sabah haberin alınca
Tutamadı yollar beni
Akşam olup sılaya varınca
Saramadı kollar beni
Sivas 20.06.05 murad-i
Bülbül gülüne hasret
Güvercin zeytin dalına
Özgürlüğe kanat açmış hicret
Uçmuş Hira Dağına.
Sivas 05.06.05 murad-i