At koşturup cirit attım karada,
Çok düşüp kalkmıştım, yerde Sivas’ım.
Halay çekip güreş tuttum arada,
İtibar kalmadı, merde Sivas’ım.
Bakırın yerini, naylonlar aldı,
Yemenici örsü, müzeye saldı,
Şal ile şalvar, talipsiz kaldı,
Sor halimi, selam ver de Sivas’ım.
Ne gümüş köstek, var ne çuha yelek,
Çobanda kaval yok, koyunda kelek,
Sıladan gurbete sırtımda şelek,
Bir gariplik vardır, serde Sivas’ım.
Kızılırmak, durgun akar, yası var,
Kağnı gıcırdamaz, motor sesi var,
Çifteminare’nin düşüncesi var,
Geçmişi örtüyor, perde Sivas’ım.
İSMETİ, içini ellere açmaz,
Caddelerden yaylı faytonlar geçmez,
Üstümüzden daha turnalar uçmaz,
Kuş dilinden anlar, nerde Sivas’ım?
Kayıt Tarihi : 23.10.2008 16:04:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!