Sitemli Dönüş Şiiri - Mustafa Önal

Akasyalar dal dal çiçek açtı,
Buram buram kokular saçtı,
Bu yıl da ak süte su karıştı,
Göçmen kuşlar yüksekten aştı,
Aklı olan bu köyden kaçtı,
Babam; dön oğul diye haber salmıştı
Hak bilindiği zaman döneceğim...

Koyun kuzuyu gördü meleşti,
Kelebekler menekşeyle sevişti,
Bu dağlara kar, dolu serpişti
Cahiller bir dövüştü, bir barıştı
Çalışlar deresinden çok sular geçti,
Kardeşlerim; gel artık ağabey diye yalvarmıştı
Gıybet biter bitmez geleceğim...

Fındıklar yeşil yeşil yaprak açtı,
Bağı bahçesi olan kemre saçtı,
Bu yıl ki mahsule de hile karıştı,
İşittiğim acı sözler bini aştı,
Köyümden yeni döndüm, gözlerim yaşlı
Babam; oğul gel artık diye haber salmıştı
Kardeşin kardeşten ayrılmadığında geleceğim...

Bu yıl da kış bitti, bahar yaklaştı
Köyüm dedikçe kıymeti arttı,
İsteğim dört duvar bir odacıktı,
Belki de bu gönül huzuru orada bulacaktı,
Gördüğüm kaşlar çatık, yüzler asıktı
Anam; dön oğul diye haber salmıştı
“Sarı Erikten” yerim kazıldığında döneceğim...

Kalbim kırık, gözlerim yaşlı
Sılaya hasretim coştu, taştı
Memleketim dedikçe değeri arttı,
Gurbette iki gözüm birden ağlaştı,
Oysa isteğim bir karış topraktı,
Anam; dön oğul diye haber salmıştı
Can bedenden ayrılır ayrılmaz döneceğim...

Kader beni gurbetten gurbete attı,
Felek beni üç kuruşa sattı,
Aldığım beddualar yakama yapıştı,
Ecel geldi canımla hesaplaştı,
Anladım artık yolun sonu yaklaştı,
Anam; dön oğul diye haber salmıştı
Kefenlere sarıldığım zaman döneceğim...