Sisli düşüncelerde gezerken sen…
Ben buğulu bir aynaya el sallıyorum…
Sen fark edesin bakasın diye bana…
Her el sallayış…
Sisleri sigara dumanı gibi dağıtıyor karanlığın siyahında…
Gözlerim seni görüyor el uzağında…
Fulü, sisli ve net…
Birden bastırıyor sis, elim kayboluyor…
Sanki koparcasına omzumdan…
Acısı teni değil de, ruhu tırmalıyor kanatarak…
Bir sisli gecenin molasında, düşler gördürüyor bir bardak çay…
Renkli rüyaların huzuru gibi bazen…
Bazen de, terden kabuslar sararcasına…
Saat beşe geliyor…
Ben ise bir sohbet çayın huzurundayım hala…
Birazdan huzuru bozacak, uyanacak evren…
Tadını çıkarmak lazım, siyahın en karanlığında aydınlığı…
Tüm çığlıkların arasında, sağır eden sessizliğin huzurunu…
Bir huzur yürüyüşü bu, buğulu bir çay sıcağından, sislere uzanan…
Sislerden ‘’AŞK’’a…
‘’AŞK’’tan, ta yakında olan uzaklara…
Bir Itri vakti yürüyüşü…
Ayakların değil, ruhun sadece huzuru dinlediği…
Belki de Ruhun Miracı…
Emrah Bekci 2Kayıt Tarihi : 8.1.2014 05:02:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!