aralık sonu ocak başı yılın en cafcaflı günleri
yürüdüm tebessümü eksik vakitlerin ortasından
aklımı kurcalayan ne varsa silkeledim toprağa
eskittim sokaklarını şehrin arşınladım gürültünün
uzunca boyunu
geçtim gölgelerin içinden yaralı bir kuzu gibi
bu cangıl karanlığının oluklarından sızan hüzünle
sırtımda biriken şehrin isiyle dumanıyla küfüyle
şimdi üzerimi örtecek bir bulut bir şimşek olsa
kirimi pasımı yıkayacak en azından
bir yağmur kümesi
çulsuz sağır gök
hımbıl kör toprak
sayısız mendil kirlettim sayısız karanfil kuruttum
yalnızlığın kartal gibi palazlanan sivri kanatlarında
dudak titreten iç kemiren günlerin eklem kırıklarında
kaç mevsim eskittim kaç gül soldurdum kaç serçe
ölüsüyle sağanak sağanak ağdım toz bulutlarının
içinden çöllere de
hiçbir ağaç
tutmadı elimden hiçbir dal sarılmadı belimden
boynumda yürüyen azılı kederlerin izini hiçbir kul silmedi
Tanrının unuttuğu yerlerde susak bir toprak gibi çatladım
karıncalar filler kervanlar gerdan kırdı üzerimde
tepinerek
bir kül gibi üflendim dağlara
bir yel gibi savruldum uçurumlara
bir sulh bir barış sağlayamadım gönülsüz hayatla
bir yas bir matem tutamadım kontrollü acziyetimden
bir kurşun asker olamadım oyun bahçelerinde
bir otlak bir mera olamadım gezinemedi
üstümde kuşlar karıncalar
ömürlük bir masalım olmadı hiç masal kahramanlarımda
kısacık bir önsözden ibaretti geçmişim cezbedici bir yanı yoktu
itibar görmedi
hayatın satır aralarında ufalandı gitti benim gibi kelimelerimde
ne bir ehramım ne bir yüz görümlüğüm kaldı geriye
............
2012202409:07
Ayşe Uçar
Kayıt Tarihi : 21.12.2024 02:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Güzel şiir okuma hazzını aldım.Kutlarım.
çok teşekkür ederim...saygılar
TÜM YORUMLAR (2)