açık pencerelerin dudağını sarmış
çiçeklerle dolu bir bahçenin mahmurluğu
uzaklar çağırıyor sesimi sesimde yüzü kırılgan serçeler
topraklı yoldur dağların ardı tozlu rüzgârların nefesinde
aşk ölümlü masaldır ağrılı bir kalbin ıslak konağında
her şey soluyor telaşlı zamanın öfkesinde
örselenmiş bir ömrün saçlarını tararken ince soluklu kederler
sihirli bir dokunuşu var güneşin üşüyen kemiklerimize
duygularımızın gelip geçmişliği hüsran saçan
sisli b-akışlarımızda
.....
oysa
farklı beklentilerimiz
bebekliğimizin süt kokulu ağzında
çocukluğumuzun hoyrat pırıltısında kelebek neşemiz
gençliğimizde toy atların zihnimizde koşturduğu çılgın fikirler
şimdiyse
ellerimizde kalan boş avuntuların yaprak döküşü var
küskün günlerin terli ağırlığında
öylece savruluyoruz
ardımıza bakmadan ruhumuzu soyunup bedenimizden
binlerce hayal kırıklığı bırakarak çatırdayan kaburgalarımızda
toprakta yağmur tıpırtıları havada gül suyu esansı
keskin kokusunda bir sürü sırlı örümcek ağı ağlaşır
tozlu tavanlarda
güneş sarımsı tepelerde
sarı saçlarını toplamış batıyor yine
gözlerimizin seyriyse gittikçe derinleşiyor çok uzaklarda
02022024
14:02
Kayıt Tarihi : 3.2.2024 15:30:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!