Şiş Kebap Şişti Şiiri - Sevinç Kavuk

Sevinç Kavuk
1200

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Şiş Kebap Şişti

Şiş kebap şişti şişti sorunlar da şişli oldu olacak…
Adana kebap mikrofon titretir ustaca usta olacak
Bu ödevi halk üstlenirse bir mahalle mi olacak
Daha yazabilirim vakit nakittir derler bu şaşacak

Sızlayan gençlik heyecana kapılır elbet, esenliktir
O yaşlı ben gencim demek yetersiz bir erliktir
Yurtta sulh cihanda sulh yüreği bir dahiliktir
Daha coşabilirim kalemim elimden ama kayacak

Ayrılmak keyfiyet değil, boşu boş dolma hiç değil
Bu vatan sığınak değil, şiş kebap marka tek emel değil
Provokasyon ulus emeğidir! Bir parti dileği ama olabilir
Serçe sevilir tabi, güvercin öz güvenine elbet sevinir

Kartal olsa uçamaz, Türk milleti anketlerle sevişmez
Sabırlı olmayı bilmek gerek, hiç düşünce eskimez
Zaman özgür ve hakim, gençlik de emanetine gecikmez
Heyecan şiştikçe yıpranır, yıpratma ünvanına ün verilmez

Parti içi provokasyon takdir kazancı değil, bazen sevilir
Gençliğin sırrı kendini avutmaktan anlaşılmaz, devinir
Kim şişirdiyse kötülük etmiş, belki bir tesadüf emirliğidir
Geleneksel kök dinlenir, asla tökezlemez bu illa bilinir

Demokrasi heves kuşanmaz, sırra gibi tehdit ısmarlanmaz
Vakit aralı nakitin yoran unsurudur, vatan yamalıklatılmaz
Zaman da kendi varlığında özgür ve hakim kuramı şaşmaz
Kurallar yön veren ilkelerdir, insanlar da bu kurama girerler

Görünen dünyanın bir parçası olarak… Hem bir soru varsa
Çağrıdır bu düşünmeye, acil servis yardımı gibi titizliği
Koruma altında denilen yapıtlar, coğrafyasıyla yöreler gibi
Anlatılan da anlaşılan da korunur, anlaşma öyle abide olur…

Eylül 2007

Bu konuyu 1920’li yıllarda oluşan bir taban ile 1945’li yıllarla bağlantılı bir düşüncede izleriyle değerlendirilere ilgi duyuyorum desem de, bilgim yoğun yetersiz… bugün ama siyasi sahne, yetersizliği bile mahcup ettirebilecek olay gösterileri ile dolu… yeryüzünde yöreselliklerle... ilişkiler doğallığıyla...

Olay, küçük düşünceler ürünü olduğuyla da, olay olarak hükümlendirmiş oluyor kendini… başka yargıya bir değer taşımıyor olduğu bir hüzündür, acısı büyük bir toplum kitlesine yükletiliyor olduğu bile kaynıyor bu arada… Bu yaratılan olay acizlikleriyle boğulma tehlikesine duyduğum saygıyla, eğer bu zirveye taşıyanlar konuşturulursa, düşünceleri kendiliğinden anlayış kazandırabilir kendine diye bir düşünceye sığınmanın tesellisine ihtiyaç duyuyorum demeye geç kalmış olmanın eşiğidir ve üzen, ister istemez: bu zirveye gidişin nedeni yönetim hevesi, peki bu hevesi kim idare ediyor? Bilgi ve heves… bir sorun…

Olaylar boşluğu kullanır, eğilimi doğallığıyla… Olaya aracı olmama veya aracı etmemenin en sevimli değeri, düşüncelerle taşıyabilme olanaklarına eğilmektir… Olay, düşünmeye saygı olanağını hep tökezletir az da olsa bir çoğunluğu nüfusu altına alarak… Oysa, düşüncede bir kusurun çorap söküğü etkenleri, günahsızca saflıklardan oluştuğu ile, topluma saflığın taşınması bir kişiselliğe verilen haklar olmamalıydı… ne kadar çok olay olursa, o kadar da günahsız suçluluklar, suçsuzluklar süreci yoğunca gerileme etkisi oluşturacaktır…. Bu, vatan severlik denilmesi oldukça güçtür doğallığını taşıyacak, aynı etkenlikle sağlamlığa gelişen olguların dönüşümleşmesi yine de gelişecektir, bu bir yenilik, yenilenmedir çağın etkenleriyle… ve yine bir gün yeniden değerlendirtecek kendisini… Tarih bilgisizliği hep bu nedenler… Tarihi, hep çağa analiz edebilme eksikliğidir de elbette…

Siyasi tanımlamalarda, bir yanı sahiplenmek, bir yanı gözdağı, idare etmek mi, yönetmek mi, şövalyelik veya marka arası gibi anlayışın yine de bir olgusu vardır ki, bir taraftan en değerli onur, toplumu aracı etmemektir denilirken, zaten kendi siyasi veya dini inançlarını taşıyan hep olacaktır… kınanması için bir bilinç varlığını anlayabilme diğer tarafıdır, ki buna, kendime özgü olarak durumu düşünüyorum denilen, hep yeniden düşünceyi tazelemek, yaşam var oldukça, hep var olur inşallah, zihni düşünebilmeye dinç tutabilmektir… düşüncelere hep karşıt arar, bol olması da git gide artırılır… ben de şimdi, şu düşünceyi aracı ediyorum:

Tarih tekerrür eder diyenler de vardır: yaşam sürecinde, Tarih kanıtlardır ve bir süreç kanıtlarıdır bilgilenmeye, geçmişten bir şimdide ve geleceğe bilgilenme süreci belki bu tekerrür eder denilen, düşüncelere dikkatin hep tazelenmesi bir ihtarda olabilir...

Tarih tekerrürden ibarettir diyenler de vardır: yaşamda belki usanç sarar yüreği, acizliğin bu hali söyletir tekerrürrden ibarettir diye veya belki de, yaşam, mutluluk tadıyla gezinirken bir mutsuzluğun kaybolmuşluğu hissine takılma sonucu gelişen, geliştirilen bir savunu olabilir...

Sevinç Kavuk
Kayıt Tarihi : 9.9.2007 02:19:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Sevinç Kavuk