Gördüm!
Duvak altında toz tutmuş gözyaşıyla,
Dul bir gelin kefenliyordu aşkı.
Özlemi;
Uykusuz bir trenin sessizliğinde saklı.
Gülmesi;
Buza yazı yazmak gibi.
Kireç badanalı dört duvar arasında,
Yüreğinde bir yara gibi büyür,
Yitirilmiş güneşe sevdalı türküleri...
Ne vakit ihanetler bir özneye tutulsa,
Kanamalı kuşalar doğar yürekte.
Yaralar düş düşürür,
Bulutunu yitirmiş yağmur gözlerde...
Gördüm!
Daha on yedisinde kokusunu toprağa verdiği oğlunun,
Rütuşsuz vesikalığını koynunda saklayan bir anne.
Acısı;
Musalla taşında kalmış cesedin suskunluğu.
Yarası;
Yaşlı rüzgarla ağlaşıp, gidene ağıt yakmak gibi.
Yarının hasret sürüyen yollarında,
Halaya duran bir yara gibi kuşanır,
Duraksız acıya saklı sessizliği...
Ne vakit kaçak bir ninni fısıldasa analar,
Ayrılığa açan bir çiçek büyür darağacında.
Kar etmez olur sıtmalı intiharlar,
Ve güz olur çocukluğu gül satan ellerin...
Kayıt Tarihi : 25.6.2006 16:00:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
muahmmed ali
TÜM YORUMLAR (1)