Uyuma bigâne, vaktin erişir,
Şu köhne kâinat, tapun olsa da,
Toprağa girersin, vade bitince,
Kumru gibi sesin olsa, kâr etmez.
*
Söylenir bu garip, kendi özünden,
Ürperir mahlukat, onun sözünden,
Kızıl Deli Sultan'ın, o izinden,
Rüstem gibi gücün olsa, kâr etmez.
*
Kalü Bela’daki, ulu dergâhta,
Mustafa Haydar’a, bende sayıldık,
Abdal Musa denen, yüce bir şahta,
Nurla yazıldı, pençik fermanımız.
*
Yolumuz incedir, kılıçtan keskin,
Olmalı yolcusu, hem saf hem miskin,
Gönül sarayında, değilse köşkün,
Mermerden sarayın olsa, kâr etmez.
*
Beşte bir dediler, seçtiler bizi,
Aşkın ocağında, yaktılar bizi,
Ham iken, orda pişirdiler bizi,
Çiğdem gibi tenin olsa, kâr etmez.
*
Teslim ettik canı, mürşit eline,
Kapıldık gidiyoruz, hak seline,
Eğer ki düşersen, yaban diline,
Âlim gibi aklın olsa, kâr etmez.
*
Fani ozan, erer sırrın demine,
Canlar feda olsun, dostun cemine,
Kurulacak olan, büyük mizana,
Eğri yoldan gelen girse, kâr etmez.
Kayıt Tarihi : 21.12.2025 20:12:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.




Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!