Delilleri karartılmış, aşk yağmalanmış,
kaçak dili tutuk olmuş gecene,
bir durak ötede öfkem asılmış,
salınmışım darağacı bunamış.
Gök sağır,
yer titremekli,
adım sarsılmış;
aşk ağlamamışsa,
tutku büyükse geceden,
uzundığım güller kurumuşsa! ...
Kestana rengi bir akşam uzuyorsa sesimde,
culfacılar acı dokumamışsa,
dostluk yoğurmuşsa bulanık dilim,
ürkek sığırcıklar havalanmışsa:
Gök mavi,
yer katran gibi ağır,
adım yol olmuştur güneşe doğru.
Elim uyarınca bir ritim tutturmuşum,
turna sürüleri girmiş koluma,
sesinden yana soluklanıp,
susmuşum...
Uzak, kulagımda köpek sesleri,
yakınımda köy kokusu badem gözleri,
abası limelenmiş bir çoban,
pusmuşum...
Sıra selvilerin duldasında gök,
bulutum gölgem göğe salınır,
karışık bir kuşak gökte simgece,
küsmüşüm...
Kaftanları sırmadan bir yığın kukla,
iplri kadardı özgürlükleri,
bir gece ansızın mekan darbesi,
durmuşum...
Elde artı sayrı geceler boyu;
söz çalmışım koparılan tenimden,
sesinden yana soluklanıp,
susmuşum...
''Söz Esrik Yürek Savrulur'' şiir kitabından
Selma AteşinKayıt Tarihi : 13.2.2007 22:33:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Selma Ateşin](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/02/13/sirma-kaftanlar.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!