Sırça aşkımız yıkıldı
Dala bir kuş konar gibi
Göğsüme kondu sözlerin
(Penceremi kapattım rüzgarına)
Sırça aşkımız yıkıldı
Yansıması bozulmadı sularda
Bir öpücük uzaklaştı,
Işıkları yandı uykuda
Şarap bardağı, kanayıp döküldü aramıza
Sarılmıştık,
Elele tutuştu saçlarımız
Boyun eğdik et çekimi kanununa
Sırça aşkımız tuzla-buz
Kırçiçeklerinin kraliçesi boşuna bekledi telefonunu
Bir daktilo tuşları yazdı,
'Aşk da kirlendi' nokta.
İkimizde uyumadık o gece
Bahşişini bekledi ölü yıkayıcılar
Gözyaşları ile kalktı cenaze,
Aşkın tabutunu sırtladılar.
Bir çiçek,
Masama bırakılmış;
Çarşafta uyuya kalmış yıldız,
Sesini göğsüme asmış,
Çarpıyor orada.
Çarpıyor kapılar,
Saatin tiktakları etimi tutmuş
nefesin nefesimde uyumuş.
(gökkuşağı, çamur gibi aktı
ayrılık oku fırlayınca)
Aynadan çıkarken,
Yaşlı bir kadın gibi kırıştı gözaltlarım.
Sırtımdan aşk'ı soyundum
Kimsesiz, sessiz, çırılçıplak kaldım.
Sus artık!
Yeryüzünde, hiçbir şair bulamaz,
Seni bağışlatacak dizeyi...
Kayıt Tarihi : 29.8.2002 21:33:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yorum sairine ait, ekleme gerektirmiyor.
TÜM YORUMLAR (1)