Sırat’ın Sıcak Suları
Nar çiçeği gibi açılan gençliğinde
Dolu doluydu yaşam bardağın
Kim bilir! ? .. Hangi kente savrulup gittin? ..
Hangi yüzü mutlu ettin..? Güzelliğin
Yakıcı o bakışın ayrıldı mı fotoğrafından? ..
Sev – al / i, eğer yaşıyorsan? ! ! Bilirim
Kırk yıllık dinlenmiş şarap gibisin.
Hayatımın toplamından gün sayılarım
Birer birer dökülürken, inan
Sen gideli, terkedilmiş köy gibiyim…
Yaralı yıllarımdan kalma
Eski bir öykü bulursan yüzümde
Bir ucu yanık sözler düşer dilime..! Ne zaman
Bellek duvarıma anason sıçrasa
Yıkarım taşları aşkla örülü
Düşler kalesinin duvarlarını, kederden taşarım
Yanık bir özlem kopar yüreğimde
Bir bilsen... Aşkın, hâlâ sıcak yürek oylumumda! ! !
Hayatın çapraz ateşinde, pahalı faturalar
Ödediğimiz yeryuvar gölgeliğinden
Seni görmeden gidersem...?
Teknemle beklerim, Sırat’ın sıcak sularında..!
Bir görümlük saltanatım olur! ..
Ali Akdemir
5. 5. 2002
Seyhan
Kayıt Tarihi : 18.4.2007 12:11:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

tebrikler ve selamlar Ali Bey,,,
Hangi yüzü mutlu ettin..? ' aahhh bu dizede neler neler sakli oldugunu aciklasam ciltlerce kitap olusur, onca ktabi bu dizeye sigdiran yuregi kutluyorum.
TÜM YORUMLAR (2)