Burnunun dikine gidiyordu.
Ayağı bir taşa çakıldı, sendeledi.
Öfkeyle taşa baktı, bildiğimiz taştı.
Durdu, düşündü, “şu taşı alsam mı ki! ” diye
…
İnce eleyip sık dokumaya,
Son verip taşı aldı.
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta