Sıradan Bir Taş Şiiri - Hasan Kocamanoğlu

Hasan Kocamanoğlu
445

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Sıradan Bir Taş

Burnunun dikine gidiyordu.
Ayağı bir taşa çakıldı, sendeledi.
Öfkeyle taşa baktı, bildiğimiz taştı.
Durdu, düşündü, “şu taşı alsam mı ki! ” diye

İnce eleyip sık dokumaya,
Son verip taşı aldı.
Artık bir taşı vardı,
Üşenmeyi bırakıp yıkadı çeşmede…

Taş yıkadıkça güzelleşti,
Temizlendikçe şeffaflaştı.
“Niye yıkadım ki! ” diye
Sordu kendi kendine…

Tuhaf sorulara meraklıydı,
İnsan kendi kendine sormalıydı.
Kendine bazı şeyleri danışmalıydı.
Tavrını, ölçüleri özüne vurmalıydı.

Bulduğu sırdan bir taştı,
Meraklandı, parka uzandı ayakları
Elinin sıcaklığı taşa geçmişti,
Taşa kendinden bir şeyler eklenmişti.

“Acaba? ” diye düşündü.
“Atsam mı ki? ” içindeki ses “yooo..” dedi.
Kendisiyle, ailesiyle, çevresiyle,
Kasabasıyla, ülkesiyle barışık biriydi.

Bir kenara oturup gelen gidenleri seyretti.
Bu taş bir işe yaramalıydı.
Güler yüzlü bir babanın,
Hayırdualı, bir annenin yakınında…

Rüzgârla boynu bükük bir çiçeğe destek,
Bir okula, bir camiye, bir konağa…
Bir kaldırma, bir duvara…
Yarayabilirdi.

Yıkılmış bir medrese duvarında,
Sılayı özlemiş bir Mehmetçiğin siperinde,
Hatırı sayılır bir ustanın ellerinde,
Vazife görmüş olamaz mıydı?

İnsan aklı da bir taşa benzemiyor muydu?
İyiye de, kötüye de yönelebiliyordu.
“Sahi, bu taşı ne yapmalı? ”
Bir gülün ayaklarına dayadı.
...
Bu taş yerini bulmalı…
Bir çivi çakmaya…
Bir aracın tekeri önüne yarayabilirdi.
Kalktı, ardına bakmadan yürüdü.

KM - 240405

Hasan Kocamanoğlu
Kayıt Tarihi : 2.5.2005 16:17:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Hasan Kocamanoğlu