şimdi çok yorgunuz
yalnızlık uzatıyoruz rıhtım boylarında
dinmiş nabız atışlarımız
acı
çığ akışlı
en katıksız sancılar vuruyor göğsümüze
kim görecek
kim gülecek artık güzellikler adına
binlerce kanat sesiyle, umuda dost günlerimiz çoktan bitti
yeniden yok olmanın zerresiyle bir gecedir artık duruşumuz
susuyoruz en karanlık yerinde bölünerek
oysa, çocuksu sesimizle pembe düşler kurardık
o coşkulu sevinçler de yok artık
dudaklarımız solgun, dudaklarımız avuntusuz
soldu doğan günün şafağı
zaman kurşun gibi vurdu şahdamarımızdan
öpülmemiş huzur kanıyor
kara ırmaklar dökülüyor gözlerimizde
son parıltı da söndü
umut aranır mı umutsuzluğun gölgesinde
nesi kalmış ki avuçlarımızda kederinden başka
ey acıları ömrüme kurdeleyen
inip yüreğimin mahzenine gör yıkık kentlerin hikayesini
yaşamak, birkaç solgun anının serüveniyle oyalamak mıdır ruhu
söyle, bu sürüklenmeye can mı dayanır
simsiyah boşluklara düşer bedenim
bedenim kımıltısız kalır
bir avuç huzurun özlemi, anne gülüşü gibi dağılır saçlarıma
çatlatır toprağı, derinlerinde okyanus kurutulmuş suskunluğum
sınırı var mıdır hasret çekmenin
kıyamete mi çengellendi vuslat
öyleyse es rüzgar
es
bizden bir nakarat kalsın geriye
‘’unutup duru suların iyimserliğini, kah öfkeyle, kah özlemle kavrulacağız
şimdi yağmursuz bir toprak gibi, durup durup çatlayacağız’’
17 / 10 / 2009 / N_Erol
Nermin ErolKayıt Tarihi : 9.1.2011 21:07:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!