Bir bıçak saplanmıştı, nasıl olduysa bağrıma.
Yarılmıştı yüreğim, ortasından.
Sızım, sızım sızladı sonra, her yerlerim.
Dizilmişti boncuk, bocuk terler dökerken kelimeler boğazıma.
Konuşamıyordum.
Lal olmuştu dilim, içimdeki korkudan.
Dizlerim çalışan, on altı silindir bir arabanın pistonu gibiydi.
Ve!
Terler boşalıyordu, korku dolu başımdan.
Bakakalmıştım.
Etrafına kan kusturan, ateş saçan sözlere.
Kayboldum karanlıkların içinde, kin ve nefret üzerime sıçramadan
Uzaklaştım.
Ve!
İzbe köşelerde, gecenin ayazı işlemişti iliklerime.
Sonra dolunay yol gösterdi
Gecenin ayazında bir şefkatin kucağında bulmuştum kendimi
Dedi bir çift göz kapıdan, bekleme haydi gir içeri
Ve!
O dost bir tas çorba getirdi ısıtmıştı, korkudan titreyen yüreğimi.
O gece ben!
Kader dedim başıma gelene.
En olmadık bir zamanımda küsmüştüm hayata.
Ve!
Sineme çektim, en olmadık zamanda yediğim silleyi felekten.
Hala şaşarım başıma gelene
16 Eylül 2016
Antalya
Kayıt Tarihi : 17.9.2016 00:31:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!