Sincan İstasyonu Şiiri - Fikret Kemal Aslan

Sincan İstasyonu

uyku tutmaz
her sabah erkenden
Sincan istasyonuna giderim
tren mirende beklemem hani
etrafı seyrederim
Sincan istasyonunda bahar
mis gibi hanımeli kokar
yayılır kokusu
burcu burcu buram buram
içim coşar
ayakta sırtımı duvara dayar
sizlere bakarım
gelip giden banliyö trenleri
sizlerde yer bulma telaşı
gözler yarı uykulu
kiminiz işçi memur
kiminiz okullu
hiç kimse konuşmaz susar
sessizliği
trenlerin mekanik gürültüsü
trencinin keskin düdüğü bozar
trenler alır götürür sizi
ben kalırım istasyonda
üç hatlı çelik raylar
güneşte parlar ardınızda
sonra simitçi bir çocuk
ağır ağır yürür
gelir sessizce yanıma durur
ikinci yoldan paldır küldür
istanbul ekspresi görünür
önümden geçer son sürat
rüzgarı yüzüme vurur
saçlarım savrulur

beni terk edişin gelir apansız usuma
bu köhnemiş yalnızlığım
deliye çıkmış adım Sincan istasyonunda
sırtımda sarı duvar
böyle yanar kavrulur dururum
ne olur kınamayın beni yolcular
yalnızım
tren seslerine sığınırım

Fikret Kemal Aslan
Kayıt Tarihi : 1.7.2008 03:00:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Ankara / Sincan istasyonunda birkaç kez gözüme çarpan ve dikkatle uzaktan izlediğim.....hiç tanımadığım ve hiç konuşmadığım delimsi bir adamdan esinlenerek kendi kurğuladığım bir şiir......2002

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

TÜM YORUMLAR (6)

Fikret Kemal Aslan