Ben saçlarına ak düşmüş biriyim
Sen baba evinde ceylansın
Benim saçıma kar vurdu
Sense baharını kokluyorsun
Geçer gözüm geçer
Hiçkimse İçin
Tut elimden, ruh kişilik,
Sessizliğe gidelim.
Gece gündüze,
Toprak suya,
Yare şükür
Şükür ki bu meskende
Daha ziyade bu zindanda
Teselli diye şarap var
Şarap bahane aşk var
Cezbe var ,gidip de dönmemek var
Ben
Sevdim mi Rabbimi severim
Küstüm mü Rabbime küserim
Hep gecer giderim
Ağlıyor musun ? Üzülme
Özlüyor musun ? Sevme
Çok gittim duygularımın üstüne
Çok işkence verdim
Elleri yandı
Sularda boğdum
Can havliye attılar kendilerini
Kaygan ,kaypak kıyılara
Gök açmış kollarını bekliyor
Uzanmış seherler üstten izliyor
Tabansız dünya korkmuş kaçıyor
Başlamalıyız durulan yerden
Şu dünyada garip bir nesneyiz
İçimdeki boşluk
O kadar derin
O kadar geniş
Sinirlanmaz halde
Zamansız
Mekansız
Zaman hızlı akıyor yelkovandan
Söndü ocaklar tutuldu mekan
Kimse kimseye vermiyor aman
Ya Hızır yetiş ya Hızır
Üç yüz yıldır vuruyorlar alemi İslamı
Aşka dargınım biraz kırgınım
Oysa küçük bir çocuk gibi
Gıdıklayarak kulağı birşeyler söyleyecektim ..
Diyecektim ona
uzaylılar geliyor canavarlar saldırıyor
Görünmez düşmanlar heryerde
Yabancılaştım her şeye
Bir fikri olana gayrı düşmanım
Konuşabilen herkese ''aşk" diyorum
Seçim yapabilenle aynı değilim
Sahi ey bu yazıyı okuyan
Sende mi o
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!